Savaş ekonomi için felaket olur
Recep Erçin
Amerika’nın içinde bulunduğu kriz nedeniyle cesaret edemediği Suriye operasyonu öteden beri Türkiye’ye ihale edilmek istenmektedir.Gerek Türkiye kamuoyunun gerekse TSK’nın Suriye’ye yönelik herhangi bir operasyona cevaz vermemesi Suriye konusunda dış güçler tarafından sıkıştırılan AKP’yi zor durumda bırakmaktaydı. Bir haftadır PKK ile savaş sürerken, dün Suriye hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle uçağımızın vurulması birilerinin yeniden savaş tamtamlarını çalmasına neden oldu. Oysa hassas dengeler üzerinde ilerleyen Türkiye ekonomisinin bunlara söyleceği sözler var.
Kısa bir değerlendirme:
Dünyadaki hassas ekonomik dengeler ve kriz ortamında, Türkiye ekonomisinin 2012 yılında yüzde 2-4 arasında büyümesi bekleniyor. Türkiye tasarrufları düşük olduğundan büyüme için gerekli yatırımlarını karşılayamamaktadır. Yatırımlar için gerekli girdilerin hepsi içeride üretilemediği için ithal edilmekte, bu ithalatı karşılamaya yetecek iç tasarruf olmayınca da dışarıdan tasarruf ithal edilmektedir. Bu ise Türkiye ekonomisini dışa bağımlı hale getirmiştir. Euro Bölgesi ekonomilerinin kriz sarmalında boğuştukları, durgunluk ve yüksek kamu borcu oranları Türkiye için şimdilik bir risk taşımamasada ihtiyacımız olan döviz girdisinin önemli bir kısmı hala Euro Bölgesi ülkelerine olan ihracatımızdan karşılanmaktadır. Moody’s’in son kredi notu artırımında da dikkat çektiği Türkiye’nin ihracat pazarını çeşitlendirilmesi politikası, ihracatın riskli pazarlardan gelişen ekonomilere akmasını sağlıyor. Türkiye’nin eskiden %55’ler düzeyinde Avrupa Ülkelerine olan ihracatı Ocak-Nisan dönemi dış ticaret verilerine göre %41’e düşmüştür.
Günümüzün en çekici yatırım alanı, devlet borç senetleri olduğu için, kamu maliyesi göstergeleri büyük önem taşır. Türkiye bu konuda özenlidir ve Türkiye’nin kamu borcu, bütçe açığı, faiz dışı fazla göstergeleri güvenli sınırlar içindedir. Türkiye, yüksek çari açık verme pahasına sürdürdüğü büyüme politikası için gerek duyduğu dövizi bu nedenle sağlayabilmektedir. Aslında herşey uluslararası finansal piyasalardaki likidite bolluğuna ve bunları kullanan spekülatörlerin risk iştahına bağlı. Bu etken ise dışa bağımlı yapısı nedeniyle Türkiye ekonomisinin kırılgan hale getirmektedir. Nitekim Ocak-Nisan 2012 döneminde belli kaynaklardan gelen toplam 19.8 milyar dolar, 21.2 milyar dolar olan cari açığı (döviz açığını) kapatamamıştır. Nereden geldiği belli olmayan 2.9 milyar dolarlık dövizin 1.4 milyar doları ile açık kapatılmış, artan 1.5 milyar dolar da döviz rezervine eklenmiştir.
Bu devletin kurucusu fikrimizin rehberi Gazi Mustafa Kemal, ” Zaruret olmadıkça, savaş bir cinayettir” demişti. Savaş hem sosyal boyutuyla hem iktisadi boyutuyla büyük bir kıyımdır. Kanla beslenenler ise başka…