Atatürk’le konuşan Amerikalı gazeteci / Yılmaz Polat
1982 yılı. Washington’da birinci yılım. 24 Şubat 1982 tarihli Washington Post Gazetesi’nde büyük bir fotoğraf dikkatimi çekti.
“50 yıllık görev” başlığını taşıyordu. Gazete, Clarence Streit adında çok ünlü bir gazeteciyle yapılan röportajı yayınlamıştı.
Streit anılarının bir yerinde Atatürk’ten bahsediyordu.
Telefon açtım. Türk gazetecisi olduğumu söyleyince hemen randevu verdi. Ertesi gün bir paket Türk kahvesi alıp evine gittik.
Streit ve eşi, beni ve eşim Hülya’yı son derece nazik bir şekilde karşıladı.
Çok liderle tanışmış, tarihin akışını değiştiren devlet adamlarıyla konuşmuş. Beyaz Saray’da başkanların özel davetlisi olarak bulunmuş.
1950 yılında Time Dergisi’nin bir sayısına kapak olmuş.
Kendisini en çok etkileyen devlet adamının Mustafa Kemal olduğunu söyledi..
Amerikalı gazeteci için en değerli hatıra Atatürk’ün imzaladığı bir fotoğrafıydı. Masanın üstünde duruyor.
Fotoğrafı masadan aldı, bir süre baktı ve anlatmaya başladı:
“Yıl 1921 Ocak ayı. Philadelphia’da çıkan Public Ledgar Gazetesi için çalışıyordum. Musul’da bir Amerikan ve İngiliz petrol şirketi arasında çıkan anlaşmazlığı izleyecektim.
Irak’a Türkiye üzerinden gitmem gerekiyordu.
Bir Amerikan savaş gemisiyle Samsun’a gittim. Fakat orada bana daha ilginç gelen başka bir tarihi olayın gerçekleşmekte olduğunu fark ettim. Musul’a gitmekten vazgeçerek Ankara’ya gittim.
Samsun-Ankara yolculuğum son derece çetin koşullar içinde geçti. Dokuz günde Ankara’ya vardım.
Afrika’dan Kraiplere, Avrupa’dan Asya’ya pek çok ülkede seyahat ettim. Hiçbir seyahatim Samsun-Ankara yolculuğu kadar ilginç olmadı.
Ankara’da Halide Edip Hanım’la tanıştım. Onun aracılığıyla önce İsmet Paşa’yla görüştüm.
Mustafa Kemal’le bir röportaj yapmak istiyordum. Sorularımı Fransızca ve yazılı olarak kendisine iletmemi söylediler.
Cevapları aldım. Elçilik kanalıyla gazeteme gönderecektim. Amerikalı bir yetkiliye verdim.
Ne yazık ki son derece değerli bir belge olan bu açıklamalar kayboldu.
Bunun üzerine Atatürk’ten karşılıklı bir konuşma talep ettim.
Beni son derece sade bir evde karşıladı. İki saat kadar Fransızca konuştuk.
Gerçek bir centilmen, halkına so nderece bağlı bir ldier ve mükemmel bir devlet adamı ile birlikte olduğumu kavramıştım.
Çok tarih okudum, sayısız lider tanıdım. Mustafa Kemal kadar tüm koşulların aleyhine çalıştığı bir başka lider tanımadım.
Ama o bütün bu olumsuz koşulların üstesinden gelmeyi becerebilen bir kişiydi. İki saat içinde adeta büyülendiğimi hatırlıyorum.”
Amerikalı, Atatürk’ü anlatırken o anı yaşıyordu.
Streit’in Atatürk için söyledikleri bizi de büyülemişti.