Duydum ki, Çölaşan ADD’lilerin “hayır” demesini yasaklamış!
Sayın Genel Başkan,
Duydum ki, Yüksek Seçim Kuruluna başvurup “biz -hayır- diye kampanya yapabilir miyiz” diye sormuşsunuz; onlar da “yapamazsınız. Yaparsanız ADD’yi kapatırız” demiş.
Siz de ADD’lilerin “hayır” demesini yasaklamışsınız.
ADD’nin kapanmasına gönlünüz elvermediği veya yüreğiniz yetmediği için…
ADD “hayır” kampanyası yürütürse kapanır mı? Kapatabilirler mi? Buna cüret
edebilirler mi?
Velevki ettiler!.. N’olur?
Şan olur şan!..
Genel Başkanını tutuklamışlar ama ADD’yi kapatmaya cesaret edememişlerdi.
Ayrıca…
Yüksek Seçim Kurulu… Dernek kapatma…
Ne alaka?… Yüksek Seçim Kurulu kim, dernek kapatmak kim?…
Bu kadar hukuku bilmek için, Danıştay başkan yardımcılığı yapmak şart mı?
ADD, bu kadarcık bir “höt”e böylesine teslim olmamalıydı. Zat-ı aliniz bu “misyon”la mı “getirildiniz” o koltuğa?..
ADD’nin adını taşıdığı ATATÜRK, Mondros öncesinde, İngilizlerin bastırmasıyla İstanbul hükümetinin telimatı üzerine İskenderun’u teslim etmesi emredilince, önce emrindeki birliklere “karaya aya basanı vurun” emri vermiş, sonra da İstanbul’a (evet önce izin alıp sonra emir vermemiş, önce emir vermiş sonra emri üstlerine tebliğ etmiş), hem de bir asker olarak “Ben verdiğiniz emri yerine getirmem. Getirecek olanı gönderin, görevi ona teslim edeyim” demişti.
Ayrıca…
Üzülerek, hicranla, hüzünle soruyorum: İktidarın emrini yerine getirince kapatılmayacak olan ADD, sahiden “açık” bir dernek mi olacak?
Hatta…
Şu anda ADD “açık” mı?…
Sunarım.
Ali Tartanoğlu
ADD Çankaya Şube üyesi