Devlet / Selçuk Tınaz
Devlet, insanların güvenli ve iyi yaşayabilmek için meydana getirdikleri örgütlerin içinde, iş birliğinin en çok çeşitlendiği ve yüksek seviyelere çıktığı, en sağlam ve en güçlü olanıdır. Bu nedenle, sosyal yaşamın en önemli ve en değerli örgütüdür.
Devletin yapısına ve karakterine özen göstermek, kuruluş amacının dışında kalan hedeflere hizmet eder duruma düşmesine izin vermemek ve özellikle de diğer devletlerin uzantıları olarak kurulmasına veya dönüşmesine razı olmamak gerekir.
Avrupalılıktan halâ kurtulamamış ve iyi yaşayabilmek için başka topraklarda oturan insanlara kötülük etmekten başka bir yöntem bulacak uygarlık seviyesine bir türlü erişememiş olan Amerikalıların, Irak’ın kuzeyinde çağ dışı kalmış feodallere kurdurmaya çalıştıkları anti-demokratik ‘Aşiret Diktatörlüğü’nü bir devletmiş gibi görmek, hem bölgede yaşayan insanlara hem de ‘devlet’ kavramına yapılan bir haksızlık ve saygısızlık olur.
O ilkel ve çarpık yapının bir benzerini bizim topraklarımızda da kurabilmek amacıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne ait Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, deneyimli ve akıllı bürokratlarımızın çabalarına rağmen, politikacılarımızın zaafları ve aydınlarımızın cahilliği yüzünden palazlanarak şımarıp arsızlaşan, saygısız cüretli ve edepsiz kurnaz birkaç aşiretin kullanılmakta olduklarını görüyoruz.
Türkiye’nin 9000 km. uzaklıktaki Vaşington’dan yönetilmesini savunup, gerçekleşmesi için çalışanlar, Diyarbakır’ın 700 km. yakınlıktaki Ankara’dan yönetilemeyeceğini iddia edip, “yerinden yönetim” sloganıyla devletimizi küçük lokmalara bölerek bizi, tarihte en güçsüz ve etkisiz olduğumuz “Anadolu Beylikleri” dönemine kadar geri götürmek istiyorlar.
Geriye doğru yapacağımız bu zaman yolculuğunun dayanağını hazırlamak niyetiyle mevcut Anayasa’nın halkımıza dar geldiğini iddia edenler, insanlarımızı kimliksel ve yöresel gruplara ayırıp maddi ve manevi şekillerde dar bölgelere hapsedeceği açıkça anlaşılan yenisini “geniş” diye yutturmaya çalışırken bakalım kaç takla atacaklar.
Doğayı öğrenmenin ve bilmenin faydasını görebilmek ancak, üzerinde düşünüp sonuçlar ve dersler çıkarmayı becerebilmek ile mümkün oluyor.
Daha güçlü olabilmek için sürü halinde yaşayan bazı etobur hayvanlar, sürü güvenliğine sığınmış otobur hayvanlardan birini yakalayıp yiyebilmek amacıyla taktik saldırılarla sürüyü dağıtmaya ve küçük parçalara ayırmaya çalışırlar çünkü, sürüden ayrılanlar kolay lokma haline gelirler.
Etobur devletlerin yaptıkları taktik saldırılara aldanıp ülke bütünlüğünü bölgeler ve kimlikler üzerinden daha ufak parçalara bölmeye kalkışırsak eğer, bize kafası iyi çalışmayan otobur devlet muamelesi yapmaya kalkışanlara karşı hakaret davası açma hakkını kaybederiz.