Büyükanıt, Muhtıra ve öykünün sonu…
Temmuz 2007 seçimlerinden önce 27 Nisan 2011 tarihinde zamanın Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, herkesin bildiği gibi iktidara yönelik bir e- muhtıra vermişti.
Aradan tam 4 yıl geçti.
“Muhtırayı” veren Büyükanıt şimdi AKP iktidarının kendisine tahsis ettiği 1 trilyonluk zırhlı araba ile huzurlu bir emeklilik yaşamı sürdürüyor…
“Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt başlangıçta kendisinden laiklik, ülkenin bölünmez bütünlüğü konusunda çok şeyler beklenen bir
Komutandı. ABD’ye bir ziyaret yaptı.
Arkasından Washintong’dan zehir zemberek bir konuşmayla dikkatleri üzerine topladı. Sonra ülkeye döndü.
Arkasından da yeni Wikileks belgeleriyle ortaya dökülen o baş başa yapılan Dolmabahçe görüşmeleri açıklığa kavuştu…
Aydınlık Gazetesi önemli bir işlevi yerine getirerek “Bilinmeyen gerçekleri” ortaya çıkardı. Başbakana soruluyordu:
‘Eski Genelkurmay Başkanıyla iki saat 15 dakika ne konuştunuz?’
Yanıt veriyordu: ‘Devlet meseleleri!’
Bir gün Başbakan: ‘O iki devlet görevlisi arasında yapılan konuşmadır. Bizimle mezara kadar gider?’ dedikten sonra ekliyordu:
‘Eğer Sayın Büyükanıt Paşa açıklarsa ben de açıklarım’
Ne Büyükanıt Paşa açıkladı, ne de Başbakan bir daha konuya değindi. Herkes umudunu kesmişti ki; belgeleri ele geçiren AYDINLIK bu önemli
konuşmanın bilinmeyen, hatta gizli tutulan bilgileri ele geçirdi ve yayınladı.”Aydınlık-Kurtul Altuğ (26 Nisan 2011)
Aydınlık’ın yazdığına göre, Dolmabahçe konuşmasında Başbakan Erdoğan Büyükanıt’ın önüne koyduğu dosya da, eşinin yaptığı 400 bin (milyar) liralık şahsi harcamalarından tutun da Rusya’dan alınacak silah ya da helikopterlerle ilgili ihalede yaşananlara değin birçok suçlama yer alıyordu.
Haberde dosyanın ABD tarafından hazırlanıp Başbakan Erdoğan’a verildiği ifade ediliyordu…
Konuyla ilgili CHP Eski Gen. Bşk. Yrd. Onur Öymen 8 Nisan 2011 tarihinde Meclis’te soru önergesi vermesine karşın, ne Başbakan’dan ne de Büyükanıt’tan tek ses çıkmadı…
TSK’nın birçok komutanı darbe yapmakla suçlanırken, ordunun başında bulunan Genelkurmay Başkanları Hilmi Özkök’e ve Yaşar Büyükanıt’a
tek soru sorulmadı… “Siz suçlananların ve TSK’nin en üst komutanları değil miydiniz, olup bitenlerden sizler de sorumlusunuz” diye?..
Sonunda sanık Eski D. K. K. Özden Örnek mahkemede vermiş olduğu ifadesinde haklı olarak isyan etti: Hilmi Özkök ve Eski K.K.K.Aytaç Yalman’ın neden konuşmadıklarından ve onların ifadelerinin mahkemece niçin alınmıyor olmasından…
27 Nisan muhtırasının 4. yıldönümünde akla gelenler ve yazılması gerekenlerden bir bölümü bunlardı.
4 Yıl Genelkurmay sitesinde kalan muhtıra, birkaç gün önce siteden kaldırıldı.
Bu zamana kadar varlığı ve yokluğu bilinmeyecek kadar sessiz ve kenarda kalan, zamanında muhtırayı “ben kaleme aldım” diye hamaset yüklü açıklamalar yapmış bulunan Büyükanıt acaba ne düşünüyor diye merak ettik.
Ordunun en üst kademesinde birinci komutan düzeyinde görev yapmış; TSK’nın tümünden sorumlu olan Yaşar Büyükanıt’ın; yıllarca orduda birlikte görev yaptığı bir altındaki kuvvet komutanları ve diğer astları; doğruluğu ve tutarlılığı kamuoyunda tartışılan ve tartışılmaya devam eden suçlamalarla tutuklanıp, birer birer ceza evine gönderilirken; tamamen sessiz ve tepkisiz kalarak tek kelimeyle ağzını aç(a)maması karşısında; kendisinden 27 Nisan Muhtırası ve ve silah
arkadaşlarının suçlanması konularında önemli açıklamalar yapması ve savunucu tavırlar ortaya koyması beklenemez…
Buradan Hilmi Özkök’e ve Yaşar Büyükanıt’a soruyoruz.
Hem de Başbakan’ın seçim meydanlarında sıkça kullandığı bir deyimle:
“En kalbi duygularla.”
-Vicdanlarınız rahat mı?
-Geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz?
-Ayni suçlamalar size yapılıp tutuklansaydınız ve sizler birer kuvvet komutanı durumunda olsaydınız, başınızda ki genelkurmay başkanının sizler gibi ayni davranış içinde (sessiz ve ilgisiz) olması karşısında, onu haklı bulur muydunuz?
-Toplum önüne çıktığınızda ya da yolda yürüdüğünüzde sizlere yönelen gözlerde, nasıl bir ışık ve duygu görebiliyorsunuz?
– Hasdal’da ve öbür cezaevlerinde yatan eski silah arkadaşlarınızı tutuklandıklarından sonra hiç gidip ziyaret ettiniz mi?
– 27 Nisan muhtırasının aradan 4 yıl geçtikten sonra Genelkurmay sitesinden kaldırılması sizleri hangi yönde etkiledi acaba?
-Bugün için Muhtıra konusunda pişmanlık duyguları içinde misiniz? Tabi bu soru Yaşar Büyükanıt’ta…
BURHAN ÖZBEY