Turan ile İran’ı karşı karşıya getirmek isteyenlerin planları sahnede!
Hamoudi’ni* ve Abi-Tabikh’in** sözleri, Ankara’nın Kuzey Irak’taki PKK hedeflerine karadan da müdahale etmesine Bağdat’ın ‘yeşil’ ışık’ yaktığını gösteriyor. Her iki yetkili, bu müdahalenin Üçlü Mekanizma çerçevesinde oluşturulan kanallardan Bağdat’ın bilgilendirilmesi ekseninde yapılmasını istemeleri, harekatın anlaşmalar çerçevesinde gerçekleştiği dolayısıyla egemenlik hakkının çiğnenrnediği görüntüsünün verilmesinin hem ülke hem de uluslararası kamuoyu açısından önemli olmasından kaynaklanıyor. Barzani’nin bildirisi ve açıklamaları, Erbil yönetiminin Türkiye’nin askeri müdahalesinin ABD’nin onayı ile olduğundan karşı çıkamadığını ima ediyor ve sivillerin zdfdf görmemesine çalıştığını gösteriyor. Harekatın olabildiğince kısa sürmesi gerektiğini ima eden Barzani’nin -daha önce sonbaharda toplanmasına karar verilmiş olan- Kürt Konferansı’na ilişkin sözleri, PKK açısından siyasi tecrit, dolayısıyla Ankara açısından önemli bir avantaj anlamına geliyor. Çünkü hem Öcalan hem PKK, bu konferansı “Kürtlerin birliğinin sağlanması” için çok önemli görüyordu. 24 Ağustos itibariyle, Irak yetkililerinin açıklamaları, Barzani’nin bildirisi, açıklaması ve özellikle konferansı ertelemesi, Kandil köylülerinin köylerini boşaltmaları için hem Erbil’in hem de Kızılhaç’ın devreye girmesi, İran’ın askeri yığınağı arttırmasının yanı sıra Ankara’nın sınıra yoğun asker sevkıyatı, Öcalan’la görüşmelerin kesilmesi, medyada psikolojik harekatın hızlanması ve nihayet 6 günlük yoğun hava harekatı, kuşkuya yer bırakmayacak şekilde PKK’nın Kuzey Irak’taki kamplarına karadan müdahalenin gün saydığını gösteriyor.
Cevdet Aşkın / Radikal
* Irak Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Humam Harnoudi, Kuzey Irak’a kara harekatı istemediklerini belirterek “Olursa da Ankara, Bağdat’ın kapısını çalmalı” dedi.
** Irak’ın Ankara Büyükelçisi Abdul Arnir Kamil Abi-Tabikh, Türkiye’nin PKK’ya karşı Kuzey Irak’a yapacağı olası bir kara harekatını iki ülke arasındaki anlaşmalara uygun olması halinde sakıncalı bulmadıklarını söyledi. AA’nın dünkü haberine göre Abi-Tabikh, “Her şeyin iki ülke arasında olan anlaşma kanalı ile gerçekleştirilmesi gerekiyor. Biz de her şeyi zaten anlayışla karşılıyoruz. îki hükümet arasında bir işbirliği köprüsü tesis ettik. Anlaşma kanalı ile iki ülke arasında ne olursa olsun bir sakıncası yoktur. Türkiye’nin güvenliği, Irak’ın güvenliği manasına geliyor” diye konuştu.