Hain Apo’yu ev hapsine çıkarmak için anlaşmışlar!
Emre Uslu’nun Taraf gazetesindeki köşe yazısından ilgili kısım:
Abdullah Öcalan’ın ev hapsine İzin verilmesi noktasında devlet-Öcalan anlaşmıştı. Başbakan Erdoğan da bütün riskleri göze alıp PKK şiddetini sonlandırmak ve sorunu çözmek İçin bu anlaşmaya zımnen onay vermişti. Ancak Kürt kanadı tam da bu anlaşmanın arifesinde, hem de Öcalan devletle protokoller belirledik açıklaması yapmışken, anlaşmada olmayan “demokratik özerklik” ilan edip yeni şartlar dayattılar Erdoğan’a. Bu dayatma siyasal bir dayatma da değildi üstelik. Doğrudan “özerkliği kabul etmezsen askerler ölür” mesajını vermek için 13 askeri şehit ederek yaptılar bunu.
Bakmayın Aysel Tuğluk’un timsah gözyaşı döküp “13 askerin öldürüldüğünden haberim olsa demokratik özerklik ilan etmezdik o gün” demesine. Aksine o gün “demokratik özerklik’ dayatması için o 13 asker şehit edildi. Bizzat Başbakan’a mesajdı o. İşte bu dayatma Erdoğan’ın çileden çıkmasına neden oldu. Yoksa özü itibariyle benzer programı seçim programına koymuş, AB yerel yönelimler şartının şerh konulan maddelerini kaldıracağız sözü vermiş bir AKP iktidarının banşçı bir demokratik Özerklik talebine bu kadar şiddetli karşı çıkması kendi İçinde tutarsızlık.
Burada soru şu: Demokratik özerklik dayatması Öcalan’a rağmen mi, Öcalan’la birlikte mi planlandı? Öcalan’ın kendisinin de zamanlama ve süreci eleştirdiği düşünülürse demokratik özerkliğin sadece AKP’ye dayatılmadığı, Öcalan’a da en azından konjonktürel bir dayatma yapıldığı söylenebilir.
(Hükümetin planladığı )Bu eylem büyük olasılıkla Kandile’e değil, sınırlarımız içinde, PKK’nın Hakkariye 20 km uzaklıktaki en az üç ‘demokratik özerklik için ikna kampı’na yönelik olacak. Başbakan, PKK’nın bu kamplarda halkı sindirmesini önlemek istiyor.