Yeni emperyal oyun: Solcu-sağcı diye ayrılmak yetmedi, şimdi de solcu dindar – sağcı dindar çıktı!
TÜRKİYE’Yİ ÇOK TEHLİKELİ BİR NOKTAYA GÖTÜRENLERE BİR YENİ AKIM DAHA EKLENDİ
BU AKIM DİNDE REFORM ÇABALARI İÇİN BUGÜNLERDE MEDYADA FAZLACA YER BULUYOR,BULDURULUYOR !
TÜRKİYE’Yİ AYIRMAYA BİRDE BU YÖNDEN BAŞLADILAR !
OYUNA GELENLERE SESLENİYORUZ !
BUNUN ALTINDA KALIRSINIZ !
SOSYALİST KAPİTALİST İSLAM OLMAZ !
KABE’DE TAVAF EDENLERİN İDEOLOJİSİ OLMAZ ! ALLAH’A YAKARMAK VİCDANDADIR DAVA GEREKTİRMEZ !
BU AKIMIN ÖNCÜLERİNDEN İHSAN ELİAÇIK’IN RADİKAL DENİLEN NE OLDUĞU BELLİ OLMAYAN GAZETEYE VERDİĞİ RÖPORTAJ.:
Çok temel bir meseleyi soracağım. İdeolojiler tartışılırken kaynaklar zaten farklıdır. Biri diğerininkini itibarsızlaştırabilir. Fakat referans ortaksa din nasıl bu kadar farklı yaşanabilir?
İnsanlar kendi bilinçaltları ve kültürleriyle dine yaklaşır. Zengin zengin gözüyle bakar. Yoksul da yoksul gözüyle bakar ama bu doğrudur. Çünkü Allah da oradan bakar. Bu tartışmayı metin üzerinden yapmamız gerekir. Ben mesela derim ki ‘Allah’ın yüzü’ tabiri yoksullar için kullanılır. ‘Yeryüzünde sultanlar Allah’ın gölgesidir’ ifadesinin Kuran’da yeri olmadığını söylerim. Kitap yoksulun yanındadır, bu kesin. Aksini diyenle esastan bir Kuran tartışması yapmamız gerekir. İslamda değer ifade eden iki şey vardır: Kuran metni ve Peygamber’in hayatı. Peygamber’in nasıl yaşadığı, servetle ilişkisi de ortada.
O zaman Kuran’ı zenginden yana yorumlamak, Anayasa’dan 367 kararını çıkarmaya mı benziyor?
Kuran metni olunca ihtilaf olmaması gerekir diye düşünüyor çoğu insan. Anayasayı insan yazıyor. Kuran metninin, metin olmaktan yana farkı yok ama kaynak olarak var. Allah insanlara bu kitabı gönderirken, insani forma girerek, o dil içerisinde ayetlerini ifade ediyor. Dolayısıyla diğer metinler gibi yorumlara açık. Anayasanın değişmez maddeleri gibi bazı şeyler var. Zina yapmayın, dürüst olun, Allah’a inanın; bunların neyini tartışacağız. Ama ayrıntı, mecaz, metafor girdikçe herkes kendi dünyasına göre yorumunu yapıyor.
‘Sosyalist İslam’, ‘İslam sosyalizmi’ tartışılıyor, üzerine kitaplar yazılıyor. Sanki normal, doğal olan ‘İslam’ın kapitalizmle birlikte anılması da, yeni, marjinal, acayip olan solun Müslümanlık’la ilişkisi. Öyle mi?
Çok doğru. Aslında tam tersi. Benim çıkacak olan kitabımın adı da ‘Sosyalİslam’. Kuran dayanışmacıdır. Vermek, paylaşmak, diğerkâm olmak İslam’ın çok vurguladığı konulardır. Bunlar sosyalizme yabancı değildir ama kapitalizme kesin yabancıdır. Onca ayetin üzerine bir Müslüman’ın, İslam’la kapitalizmin yan yana gelmesinden dehşet duyması lazım. Bunu yumuşatırsan abdestli kapitalizm olur. İslam bunun için var değildir.
Tarihsel olarak soldan, solcudan korkutulmuş, düşmanlaştırılmış Müslüman kitleye bunu anlatabilmek ayrıca zor değil mi?
Evet, bunun bütün yükü benim üzerimde. Ben Müslümanlara sosyalizmi anlatıyor değilim. Sosyalistlere de Müslümanlığı anlatmıyorum. Ben onlara sadece “Arkadaşlar biz bir oyuna getirildik” diyorum. Protesto etmek için Mısır Konsolosluğu’nun önüne gitmiştik. Solcuların kendi sloganları var, Müslümanların kendi… Mikrofon verildiğinde dedim ki “En azından adamların sloganlarını bağıralım ki destek olsun. Kendinizinkini ne bağırıyorsunuz…” Onlar ne diyor: (Önce Arapça söylüyor) Yani “Özgürlük, onur, ekmek” diyorlar, sonra tekbir getiriyorlar. Ben bunu deyince gençler “Allah, ekmek, özgürlük” diye bağırmaya başladı. Ama gözlerimle gördüm, bir İslamcı ‘Allah’ diyor, ‘Ekmek’ diyemiyor. Allah, biiip, özgürlük… ‘Ekmek’i biip’liyor, diyemiyor ya… Solcu da ‘Allah’ diyemiyor. Onlarınki de: Biiip, ekmek, özgürlük. Atılan Casper işçilerine desteğe gittiğimde de bunu anlattım. Annem iki şeyi yerde gördüğü zaman öper, yukarı koyardı. Biri Kuran, öbürü ekmek. Ekmek alınterinin, emeğin sembolüdür. Memleketin İslamcısı da, solcusu da, bunu yakalayan Anadolu insanının gerisindedir bugün.