…AkCHP…
Gazetelerin birinci sayfalarında dün şu başlıklar vardı: 5 General ile 1 Albay daha tutuklandı. Şehide ana selamı. Bingazi’de Davutoğlu izdihamı. Auta çıkan şut delil dosyasında. 169 vekile gözdağı. Gün içinde de şu gelişmeler oldu: Hakkari’de 2 uzman çavuş uzun namlulu silahlarla şehit edildi. Ankara’da askeri aracın geçişi sırasında patlama oldu. BDP Grubu Diyarbakır’da toplandı. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş CHP’ye 15 Temmuz’a kadar süre verdi.
Türkiye’nin tablosu
Türkiye’nin seçim sonrasındaki hazin manzarasının başlıkları bunlar. Bu haberlerin içinde ümit veren, sevindiren, heyecanlandıran bir şey bulabilen varsa beri gelsin. İhanet, garabet, çatışma, şike, ümitsizlik, çaresizlik, kaos, kriz ne ararsanız var. Bunlara bir de işsizliği, ekonominin imdat çığlıkları atmasını, toplumsal huzursuzluğu eklemek gerekiyor. Daha vahim olanı bu tablonun olumlu yönde değişeceğine, bir ümit doğacağına, iyi şeyler yaşanacağına dair en küçük bir emarenin bulunmamasıdır. Çok daha ağır, çok daha derin ve çok daha acı şeylerin bizi beklediğidir. Hiç şüphesiz bu tablonun tek ve kesin sebebi AKP hükümetidir.Türkiye bilerek ve isteyerek bu noktaya getirilmiştir. Zaten bu durumdan en küçük bir rahatsızlık duymadıkları gibi, bunların değişeceği yönünde de hiçbir işaret vermiyorlar.
Bunlar normal mi?
Bu gidişin sonu hayırlı olmayacaktır. AKP’nin yüzde 50 oy almış olması ne bu tabloyu değiştiriyor, ne de bütün bunları makul ve kabul edilir hale getiriyor. Tam tersine yaptıkları herşeyin onay aldığını gören AKP’yi daha da cesaretlendiriyor. Bunun sonucudur ki ihanet aldı başını gidiyor. Bir tarafta İmralı ile imzalanan sözleşmeler, diğer tarafta Diyarbakır’ın fiili başkent durumuna getirilmesi. Bu da yetmiyor, yapılan sözleşmelerin gereğinin bir an önce yerine getirilmesi için kahpe pusular kuruyor, kalleş saldırılarla güvenlik görevlilerimizi, askerlerimizi şehit ediyorlar. Ve ne yazık ki bu kahpeliklerin giderek tırmanacağı anlaşılıyor. Hükümet bütün bunlar sanki çok sıradan, çok basit, çok önemsiz şeylermiş gibi en küçük bir tepki vermemesi, hainlerin cüretini daha arttırıyor. Buna karşılık, Türk Silahlı Kuvvetlerinde suçlanmayan, tutuklanmayan neredeyse hiçbir general kalmadı. Bu normal bir durum mudur?
Dış politikada imdat sinyalleri
Diğer taraftan dış politikamız bir başka imdat sinyalleri veriyor. Besleme ve yanaşmaların Dışişleri Bakanının Libya ziyaretini büyük bir başarı olarak göstermesi ortadaki vahameti kaldırmaya yetmez. Başbakanımız bundan bir yıl önce Kaddafi’den barış ödülleri alıyordu ve aynı beslemeler bu durumu da büyük itibar olarak sunuyorlardı.Yine sayın başbakanımızın Libya’ya NATO müdahalesinin gündeme gelmesi sırasında ne söylediğini ve sonrasında ne yaptığını da bütün dünya hayret ve ibretle izledi. Dışişleri Bakanının Bingazi’de törenle karşılanması ve Kaddafi’yi bırakıp gitmeye çağırması, bölge ülkeleri için de, dünyadaki saygınlığımız ve itibarımız için de büyük bir emsal olacaktır. Aynı şeyi Suriye için de yaptılar. AKP’nin duruma göre vaziyet almasının, Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatleri yerine okyanusötesinden üstlendiği görevlerin yerine getirilmesini herşeyin önüne geçirmesinin ağır bedelleri mutlaka olacaktır ve o bedeli de bu millet ödeyecektir.
İhanet için bulunmaz fırsat
Seçimlerin üzerinden neredeyse 25 gün geçti. Siz hiçbir CHP’linin ağzından bu tabloyu gündeme getiren, eleştiren, çözüm gösteren bir tek söz duydunuz mu? MHP’de olmasa bütün bunlar ya hiç yaşanmamış veya çok normal şeylermiş gibi bir hava oluşacak. AKP tam da bunu istiyor, bunun için uğraşıyor. Adına da hazmettirme diyor. Kılıçdaroğlu’nun CHP’si seçimin öncesinde de, miting meydanlarında da, aradan geçen 25 günde de bu hazmettirme oyununun bir parçası olduğunu ve AKP’nin işini kolaylaştırmak için çırpındığını çok açık biçimde göstermiştir. Bugün yaşanan yapay yemin krizi de bunun içindir. AKP’de fırsatı kaçırmıyor ve istenirse çok kolaylıkla çözülecek bu krizi derinleştirerek kullanıyor. Üzerine bir de şike operasyonları bindi. Böylece, ihanet için bulunmaz fırsatlar doğdu. Millet bunlarla oyalanırken bir taraftan saldırıyor, diğer taraftan ilerliyorlar.
CHP aklını başına toplamalı
Olanlardan ve bundan sonra olacaklardan AKP kadar CHP’de sorumludur. Partiyi yönetenleri anlıyoruz da, tabanın ve aklı başında CHP’lilerin AkCHP olmaya bu kadar hevesli olmalarını bir türlü anlayamıyoruz. Şimdi de birbirlerine 15 Temmuz resti çekiyorlar. Bu gidişle AKP sizinle daha çok tiyatro oynar. Milleti yemin krizi ile oyalarken yeni ihanetlere, yeni talanlara, yeni yalanlara daha kolay yol verir. CHP’nin zerre kadar samimiyeti ve ülkenin bu halinden rahatsızlığı varsa, biran önce aklını başına toplamalı ve sorumluluklarını hatırlamalıdır.Kararlı, dik ve saygın bir duruş ortaya koymak, meclis zeminini kullanmak tutuklu milletvekilleri için de en büyük destek ve meselenin çözümüne en kestirme yol olacaktır.
Hangi Anayasa?
Başbakana CHP ve BDP yetmemiş olacak ki, bir olta da MHP’ye attı. MHP ile anlaşarak yeni Anayasayı yapacakmış. Siz önce ne Anayasası yapacağınızı, içinde ne olacağını açıklayın sayın başbakan. Sonra da seçim meydanlarındaki hakaretlerin, MHP üzerinde yürütülen alçak operasyonların hesabını verin. MHP’yi başkalarıyla karıştırmayın. Size alet olacağını, bu tiyatroda rol alacağını düşünmeniz bile, MHP’yi tanımadığınızı ve anlamadığınızı gösteriyor.
ORHAN KARATAŞ
ORTADOĞU