Mehmet Faraç yazdı: Dağa sığınan kurtlar!..
Haberi okuyunca çok şaşırmadım… Alışılmış Güneydoğu politikası… Daha doğrusu alışılmış feodal siyasal anlayış…
Güçlüden yana olma!.. Güce tapma, gücü kutsama hastalığı!..
Daha 15 gün önce şaşırtıcı bir güç mücadelesi, tamamı Arapkökenlilerden oluşan Urfa’nın Harran ilçesinde yaşanmıştı!..
Eşi AKP milletvekili olan Harran’ın AKP’li eski belediye başkanıİbrahim Özyavuz, müthiş bir dönüşle MHP‘ye transfer olmuştu!..
Harran’ın şu anki belediye başkanı olan Mehmet Özyavuz ise zaman yitirmeden bu ani dönüşe, müthiş bir manevrayla karşılık vermişti!..
İbrahim Özyavuz’un kuzeni olan Mehmet Özyavuz, aşiret içi güç kavgası nedeniyle MHP’den istifa edipAKP‘ye geçmişti!..
Yani Harran’ın en güçlü grubu Cumeyliler, aşiret içi güç kavgası nedeniyle ikiye bölünmüş ve bir gün içinde karşıt partilerin saflarına geçmişti!..
Bugün Harran’da tamamı Araplardan oluşan bir aşiretin yarısı “Teyyipp Teyyippp!..”diye bağırırken, diğer yarısı ise “Harran Ovası, Bozkurt yuvası”diye sloganlar atabiliyor!..
Şimdi bu manzaraya bakıp, Güneydoğu’da siyasetin fikri var diyebilir misiniz?..
Böylesi de yaşandı!..
Siyaset Güneydoğu’da yalnızca taklacı kuşlar gibi havada şaşırtıcı parandalar atmıyor!..
Dönüşler ve zikzaklar bazen öylesine insanüstü bir gayretle yapılıyor ki, güzergah köşeleri bile çaresiz kalıyor!..
Güneydoğu’da, dahası Urfa’dan sonra Diyarbakır2dan itibaren ülkenin önemli bir hattı üzerinde ise siyaset ip üzerinde yürüyen cambazı andırıyor!..
İp ve cambaz!.. İki kutuplu bir ayakta durma mücadelesi… Bugün Güneydoğu’da arada kalanlar yani dinsel ve etnik politikayı ret edenler ne yazık ki, cambazı dengede tutan sırığa tutunmaktan başka bir şey yapamıyor!..
Siyasetin etnik ve dinsel politika arasında sıkıştığı bir coğrafyada, cambaz ateşin üzerindeki ipte yürürken onu altta seyredenlerin elleri hep yüreklerinde!..
BDP’ye sığınmak!..
Yere düşmesinden korkulan aslında huzurun ta kendisi!..
Toplum işte böylesine bir paradoksun ortasında kıvranıp duruyor!..
Van’ın Başkale ilçesinde MHP ilçe başkanı Ömer Bozkurt ve 30 yöneticinin partilerinden istifa edip BDP’yesığındığını duyunca yukarıda yansıtmaya çalıştığım manzaralar da geldi aklıma…
“Sığındı” sözcüğünü okuyanlar sakın ola yanlış anlamasın anlamasın!.. Çünkü BDP Başkale ilçe BaşkanıDerviş Polat aynen şöyle demiş:
“MHP il yönetimi partimize geçmeyi kendileri teklif ettiler. Bölgedeki son tutuklamalar ve operasyonlardan olumsuz etkilendiklerini söylediler. Biz de onları seve seve aramıza aldık. Mutluyuz…”
Dağ ve siyaset!..
Yazıya “dağa sığınan kurtlar” başlığı atmamın da iki nedeni var. İsterseniz önce ilkine değinelim:
MHP’lilerin sığındığı BDP, siyaseti dağa endekslenmiş,dağdaki şiddetin dayatılmasıyla politika yapan bir parti!..
Dağdan gelen talimatlar, BDP’nin şehir yapılanmasında adeta lokomotif görevi üstleniyor!..
Bugün çok sayıda BDP yöneticisi PKK’nın dağ kadrosundan talimat aldıkları iddiasıyla cezaevinde!..
KCK operasyonu da BDP ile PKK’nın dağ kadrosu arasındaki iletişime dayanarak yapılmıştı… Mahkeme dosyalarındaki yüzlerce telefon dökümü de bunu kanıtlıyormuş!..
İşte Güneydoğu’nun bozkurtları, “Uludere ve Şırnak’ta yapılan operasyonlar ve halkımızın ölülerini almak için sınırı geçmesi bizi vicdanen çok etkiledi. Bugüne kadar zaten Başkale gibi bir yerde MHP’li olmanın bütün zorluklarını yaşadım. Bundan sonra halkımın yanında olmak istiyorum…”
Güneydoğu’da siyaset artık “kimlik” üzerine yapılsa da feodaliteye sığınmış politika sürekli kimlik değiştiriyor!..
Sonuçta siyasal açıdan kişiliksiz, omurgasız bir güzergah ortaya çıkıyor!..
İlginç bağlantılar!..
Başkaleli Ömer Bozkurt’un bağlantılarını öğrenince kimlik uğruna siyaset yapılan bir bölgede siyasetin nasıl bukalemuna döndüğünü bir kez daha anlıyoruz!..
Bozkurt bölgesinin en güçlü aşiretlerinden Ertuşiler‘in bir üyesi… Bu aşiret uzun yıllardır PKK’yla savaşanbir korucu grubu da barındırıyor!..
Bozkurt aynı zamanda Başkale’nin bir önceki AKP’li belediye başkanı Ejder Yağızer‘in de yeğeni!..
Yani “güç uğruna” bir elini koruculuğa bir elini MHP‘ye, sırtını ise iktidar partisine dayayan bir aşiret tablosu var karşımızda!..
Paradoksun iki yüzü!..
Düşünebiliyor musunuz? PKK’nın etkin olmaya çalıştığı bir coğrafyada hem Kürt hem korucu hem deMHP‘li olmak çok zordur!..
Tüm bu manzaraya, ilişkilere ve bağlantılara bakarak Güneydoğu’da feodal siyasetin güç uğruna yapıldığını ancak ne ilginçtir ki, bir süre sonra da bir başka güce sığındığını ibretle görebiliyoruz!..
Ertuşili MHP’liler için gücün merkezinin niçin değiştiği sorgulanmalıdır!..
Ancak yine de, ne Harran’daki güç uğruna bölünen ve karşı saflara geçmekten çekinmeyen Cumeyli aşiretinin ne de Ömer Bozkurt ve arkadaşlarını suçlamamak lazım!..
Siyaset, geri kalmışlığı ve cehaleti yok edemediği o bölgede ektiğini biçiyor!..
Siyasiler son 6 yıldır oy uğruna feodaliteyi körüklerse, aşiretler birer oy deposu olarak görülürse sonuçta böyle şaşırtıcı ve düşündürücü ilişkiler çıkar ortaya!..
Bazen Kürt dağa çıkar, bazen kurt dağdan iner!..
Ancak siz politik öfkenin dağa çıkardığı Kürtlere değil, siyasal açlık yüzünden dağdakine sığınan kurtlaradaha çok şaşırırsınız!..
AYDINLIK