22 İslam Ülkesinin Haritası Değişecek!
Batı emperyalizmi için Türkiye her zaman dünyadaki dengeleri belirleyen kilit ülke olmuştur.Bugün batmakta olan başta ABD olmak üzere batı emperyalizmi; Genişletilmiş Kuzey Afrika ve Büyük Ortadoğu Projesi’ni başarıyla gerçekleştirerek; kan ve gözyaşı üzerinden sağladığı zenginliklerini sürdürmenin hesabı içindedir. Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Ortaasya’nın zengin enerji merkezlerinin kontrolünün sağlanması amacını taşıyan Büyük Ortadoğu Projesi’nin ne demek olduğunu G.Bush döneminin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice açıkladı: “22 İslam ülkesinin haritası değişecek!”
Ve 2004 yılında, ABD Başkanı Bush, Tayyip Erdoğan’a “Büyük Orta Doğu Projesi Eş Başkanlığı” görevi verdi, o da kabul etti. Son zamanlarda bu görevi kabul ettiğini inkâr ediyorsa da canlı yayınlarda yaptığı konuşmalarda eşbaşkanlığını itiraf ettiği 30’u aşkın kayıt var. Eşbaşkana; 5 Kasım 2007′de yapılan Bush-Erdoğan görüşmesinde de “AÇILIM” yapma görevi verildi.Ve kardeşlik, birlik,barış ve demokrasi gibi kulağa hoş gelen kavramların arkasında; tek olan millleti 2’ye bölme niyeti olduğu zamanla açıkça ortaya çıktı. Milleti millet yapan öncelikle dilbirliğidir. Dilbirliği ortadan kaldırılırsa gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.Ve öyle de oldu TRT eliyle kürtçe yayın yapmak da,İmralı Canisinin yanına arkadaş koymak da, ona her türlü konforu sağlamak da kimseyi tatmin etmedi. Şimdi isteklerin ardı arkası kesilmiyor. “Teröristbaşına ev hapsi,2 bayrak, özerklik,2 başbakan” gibi anayasal suç olan talepler tüm miletin gözleri önünde açık açık dile getiriliyor.
Özetle bu açılım adı verilen Büyük Ortadoğu(İsrail) Projesinin Türk milletine alıştıra alıştıra,sezdirmeden,adım adım uygulatılması planı önündeki tüm engellerin kaldırılması gerekiyordu. Tertiplerle BOP’u deşifre eden gazeteciler, yazarlar, siyasetçiler, askerler içeri atıldı.“Ergenekonun avukatıyım” diyen Baykallı CHP ABD çıkarları için yaşamsal önemdeki 1 Mart tezkeresini meclisten geçirtmemişti. Açılım adı verilen şeyin ulus-devletin ortadan kaldırılması vatanın ve ulusun bölünmesi olduğunu savunarak bunun için Tayyip Erdoğan’a randevu bile vermeyen Deniz Baykal; açılmın önündeki en büyük engeldi, kasetle ortaya YCHP çıkarıldı.
Şimdi sıra yine aynı etkili olduğu görülen kaset yöntemiyle; açılıma direnen ve varlık nedeni gereği direnmesi gereken MHP’nin tasfiyesine geldi. 12 Haziran’la birlikte oluşacak mecliste milli hiçbir güç kalmamalıydı. Avrupa Yerel Özerklik Şartındaki çekinceleri kaldıracağını seçim bildirgesinde ilan eden YCHP’nin işte buraya yazıyorum; aslında yazmama da gerek yok görünen köy kılavuz istemez; AKP’ye uygulatılacak CFR tarafından hazırlanan BOP anayasasına, Türk-kürt federe devleti anayasasına hiçbir direnişi olmayacaktır.TEHLİKE ÇOK BÜYÜKTÜR. CHP’den meclise girecek birçok millici milletvekili bireysel olarak cfr anayasasına, diğer bir ifadeyle federasyon anayasasına karşı çıkacaktır, ama yine YCHP’den AKP’ye yetecek kadar milletvekili de bu bölünme anayasasına evet diyecektir. Hangi partiden olursa olsun yüreğinde vatanseverlik kırıntıları olan birçok milletvekilini bu federasyon anayasasına hayır demeleri için uyaracak , cesur, bilinçli konuya hakim, hatta bölünmeye karşı çıkmanın bedelini zulümhanelerde ödeyen Cumhuriyet Güçbirliği adaylarının TBMM’ne girmesi çok önemlidir.Cumhuriyet Güçbirliği adaylarının meclise girmesi CHP’nin yurtsever milletvekillerinin de uyanışını ve cesareti arttıracak YCHP liderliğinin pek Tekin olmayan olası adımlarına karşı gelebilmeleri ve ülke bütünlüğün, ulus birliğinin korunması için güvence olacaktır. MHP’nin de mecliste olması üniter devlet yapımızın korunması için yaşamsal önemdedir. Bağımsıza baraj olmaması ve birçok Cumhuriyet Güçbirliği adayının da kamuoyu yoklamalarında seçilme şanslarının yüksek olduğunun ortaya çıkması değerlendirilmesi gereken önemli bir fırsattır…
AKP -PKK diyaloğu artık gizlenmemekte hatta itiraf edilmektedir. Ulusu bölecek açılıma gerekçe olarak“Analar ağlamasın” deniyor ama elleri öpülesi şehit analarının evlatlarının kaybına ağlamamalarının en büyük tesellileri evlatlarının o mübarek kanlarıyla “vatanın sağolması”nı sağlamalarıydı,çünkü vatanı vatan yapan, yaşatan onlardı; toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandı. Analar en çok vatanın sağolmayarak bölünmesi durumunda gözyaşı dökecekler.. Kanla irfanla kurulan Cumhuriyetin, şehit kanlarıyla korunan vatanın bölünmez bütünlüğüne cebren ve hile ile halel getiren olursa bedeli yine kanla ödenecek, vatanın tümlüğü yine sağlanacaktır. Ama bu ağır bedeli olan sonuçlara gerek kalmadan sonu uçurum olan bu süreci sonlandırmak için hala şansımız var.O da önümüzdeki seçimlerdir…
Federasyon anayasasını planlayanların önündeki tüm engelleri bir bir aşmaları gerekiyordu. Anayasal suç olan ülkeyi bölecek talepler ve adımların yargı engeline takılmaması gerekiyordu; 12 Eylül referandumuyla bu önemli engel aşıldı. Şimdi 12 Haziran’da anayasayı değiştirecek çoğunluğun elde edilmesi zorunluluğu var.Bunun için;
1-Federasyon anayasasına diğer bir ifadeyle BOP anayasasına köstek değil destek olacak CHP’nin tasarımı…
2-Yargı engeli aşılmalıydı, referandumla bu amaca ulaşıldı
3-TSK etkisizleştirilmeliydi, (bir esirimiz serbest kaldı diye bayram yapar hale gelmedik mi)
Açılımın önündeki son engel;
4-MHP meclis dışına atılmalı…Kasetler,şantajlar…f tipi tertipler…
Şimdi duygularla değil akılla hareket zamanı…Takım tutar gibi parti tutma zamanı değil yazmıştık okuyalım …http://www.ilk-kursun.com/2011/02/takim-tutar-gibi-parti-tutma-zamani-mi/
Mesele Kılıçdaroğlunu sevme, Baykalı, Bahçeliyi sevmeme, MHP’yi sevip sevmeme meselesi değil…
Mesele kimin geçmişte ne büyük hatalar yaptığı da değil… Mesele kişiler değildir…Hedef ne yalnızca Baykal, ne Bahçeli, ya da ne CHP ne de MHP’dir.AĞACA DEĞİL ORMANA BAKIN LÜTFEN YOKSA VATAN GİDİYOR VATAN.. SOLCULUK SAĞCILIK BUNLAR TEFERRUAT…SÖZKONUSU OLAN VATAN….STRATEJİK DÜŞÜNMEMİZ GEREKİR, DUYGUSAL DEĞİL AKILCI DÜŞÜNME ZAMANI…
Çağrımızı yineleyelim:
MUSTAFA KEMAL RUHUNA SAHİP OLANLAR AYAĞA!
HAYDİ KAHRAMANLAR HALKA UMUT OLALIM,IŞIK OLALIM, YILGINLIĞA DÜŞEN HALK SADECE BİR KIVILCIM BEKLİYOR, KURTULUŞ İÇİN ÇAKAN KIVILCIM OLALIM
EMPERYALİST İŞGALE DİRENİŞİN MECLİS AYAĞI ÇOK ÖNEMLİ…KAYBEDECEĞİMİZ HER MEVZİİ ÖDENECEK BEDELİ ARTTIRACAK…MİLLETİN GERÇEK VEKİLLERİNİ MECLİSE SOKMAK İÇİN
Seçime artık sayılı günler var
kendin için
ülken için
geleceğin için
ya birşeyler yap
ya da sus katlan
Aptal değilsen bekleme,DURMA 1 saniye boşa geçirilecek zaman yok!!!
Molyer’in dediği gibi;”Susan bir bilgin, tek bir kelime konuşamayan aptallardan farksızdır.”
konser, gezi, kermes zamanı değil, HAYDİ KÖYLERE,MAHALLELERE, KAHVELERE, EVLERE,
ÇALINMADIK KAPI BIRAKMA,
GÜLERYÜZLE,SABIRLA,İNANÇLA ÇALIŞ…
SOSYAL MEDYADA GEÇİRDİĞİN ZAMANLARDA İSE GEREKSİZ POLEMİKLERLE ZAMANINI VE ENERJİNİ TÜKETME, PROPOGANDANI PAYLAŞ, YAY..
Ve varolan seçime girecek seçeneklerden hiçbirini beğenmeyenlere sözüm; en kötü çözüm, çözümsüzlükten iyidir.Ve unutmayın milleti karamsarlığa, çözümsüzlüğe itenler; bunun vebali büyük…Sandığa gitmeyen tek bir kişi bile kalmamalı…SANDIĞA GİTMEYEN 5- 7 MİLYON ARASI SEÇMEN ÜLKENİN YAZGISIYLA OYNUYOR,AYRICA BOŞA GİDECEK OY VERME LÜKSÜMÜZ DE YOK…
HAYDi VATAN İÇİN SANDIĞA…
Güneş ERKUL
İLK KURŞUN//FBKG