İşçinin Emekçinin Bayramı Kutlu Olsun
1 Mayıs’ın “İşçi Bayramı” olarak ortaya çıkış hikâyesi oldukça hüzünlü.
Amerika’daki sendikalar, 1881’de Örgütlü Meslek ve İşçi Sendikaları Federasyonu kurdu.
1884’te toplanan Federasyon, haftada 6 gün 12 saat çalışma süresini iki yıl içerisinde günde 8 saate indirme kararı aldı.
Ancak 1 Mayıs 1886’ya kadar bu karar hayata geçirilemeyince, ulusal grev kararı alındı.
Greve en büyük katılım Amerikan’ın Chicago şehrinde yaşandı.
Ne var ki grev kırıcılar ile grevci işçiler arasında kavga yaşandı.
Polis ateş açtı ve altı işçi hayatını kaybetti.
Olayın hemen ardından Haymarket’te miting yapılması için bildiriler dağıtıldı.
4 Mayıs’ta yarım milyon insanın bir araya gelmesi beklenirken, kanlı olaylar yaşandı.
Kimliği halen tartışılan bir “anarşist” eylemin olduğu yerde polislerin üzerine boru tipi bomba fırlattı.
Bir polis öldü, yaralananlar oldu.
Arkadaşları panikle kalabalığın üzerine ateş açtı.
Çok sayıda polis de arkadaşlarının kurşunlarından yara aldı.
Anarşist grup planlı olarak geldiği için, onların da bazılarında silah vardı.
Olaylar yaklaşık beş dakika sürdü.
Sonuçta, 8 polis hayatını kaybetti, 60 kadarı yaralandı.
4 işçi hayatını kaybetti.
Kaç işçinin yaralandığını bilmek mümkün olmadı.
Çünkü polisin yakalaması korkusuyla herkes kaçmaya çalıştı.
Haymarket olaylarını planlamak suçlamasıyla hemen 8 kişi yakalandı.
7’si hakkında ölüm, biri hakkında da 15 yıl hapis kararı verildi.
İkisi hakkındaki ölüm cezası ömür boyu hapse çevrildi.
Birisi de, hücresine sokmayı başardığı dinamiti sigara gibi ağzında yakarak kendisini öldürdü.
Ölüm cezası verilen diğer dört işçi ise 11 Kasım’da idam edildi.
Ancak 1893’te haksız yere suçlandıkları ispat edildi.
Bombacının kimliği ise asla belirlenemedi.
Yaşanan trajedi, uluslararası işçi örgütlerini de harekete geçirdi.
1889’da toplanan İkinci Enternasyonal, 1890’dan başlamak kaydıyla 1 Mayıs’ı “Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” ilan etti.
Türkiye’de ise, 1 Mayıs bilindiği kadarıyla ilk kez “Emek ve Dayanışma Günü” olarak 1910’da İstanbul’da kutlandı.
Bazen resmi “işçi bayramı” bazen de resmi “bahar bayramı” olarak kutlandı.
Ama hiçbirisi zihinlere “kanlı 1 Mayıs” gibi kazınmadı.
1977’de Taksim Meydanı’nda yaklaşık yarım milyon kişi 1 Mayıs için toplandı.
Ancak üzerlerine “karanlık bir el” tarafından ateş açıldı.
Gösteriye katılan 34 kişiden kimi izdihamda ezilerek kimi de vurularak yaşamını yitirdi.
Karanlık el hiçbir zaman ortaya çıkmadı.
Hiçbir dava konusu olmadı.
Bir utanç vesilesi olarak varlığını sürdürüyor.
Ancak üzerinden 32 yıl geçtiği halde “karanlık el” halen 1 Mayıs’ı “zehir” etmeyi başarıyor.
Çünkü AKP-CEMAAT koalisyonu karanlık bir korku imparatorluğu yarattı,AKP’nin ‘’ileri demokrasi’’masalı da kısa sürdü.Görüldü ki AKP’nin demokrasisi ‘’ucube demokrasi’’ dir.Refarandumda 12 Eylül ‘le hesaplaşacagını söyleyen AKP,kendi 12 eylül’ünü yürürlüğe koydu.AKP’nin ‘’İleri Demokrasisi’’düzeninde gazeteciler ‘’terörist’’,hakkını arayan gençler ‘’provakatör’’,emekçiler ise ‘’darbeci’’ilan ediliyor.Basılmamış kitaplar için baskınlar düzenleniyor.’’İmamın ordusunun –yargısının-medyasının ‘’düzeni kuruluyor…
Karanlık korku imparatorluğuna karşı ise tek umut sokaklarda,fabrika kapılarında,üniversitelerde direnenlerin yükselen sesidir.Bu ‘’gayri insani’’düzene karşı insanca bir yaşam insanca bir düzen için 1 MAYIS’ ta sesimizi yükselteceğiz.Fabrika kapılarında direnen işçilerle,üniversitelerine,liselerine ve göreneklerine sahip cıkan gençlerle,söyleyecek sözümüz değiştirecek gücümüz var diyen kadınlarla,güvencesizliğe direnen emekçilerle,sömürüye,eşitsizliğe,baskıya,işşizliğe,taşeronlaştırmaya,gericiliğe ,yolsuzluğa,hukuksuzluğa,talabna boyun eğmeyen emekçiler……
1 MAYIS SİZİN BAYRAMINIZ….
1 MAYIS BOYUN EĞMEYEN EMEKÇİNİN BAYRAMI…
YÜRÜYELİMKİ AYAKLARINI DENK ALSINLAR…..
ÇÜNKÜ ANLASINLAR Kİ ‘’BU ÜLKEDE DEVRİMCİLER VAR’’
Serkan KALMAZ / FBKG