Mazi kalbimde bir yaradır
Aşağıda Y-CHP İzmir İkinci Bölge Milletvekili Aday Adayı Birgül Ayman Güler’in Nisan 2007 Tandoğan Cumhuriyet Mitingindeki konuşması var. Miting kürsülerinde “Bir Ankara’ya geldiniz ! Wasington ile Brüksel sarsıldı ! 1988 yılında Türkiye’ye şubeleriyle yerleşen IMF ve Dünya Bankası bürokratlarının nefesleri kesildi” diyen Birgül Ayman Hanımefendinin milletvekili olmak için kolları sıvadığı Y-CHP’nin yöneticileri Türkiye’deki ABD karşıtlığını AKP’nin kışkırttığını öne sürüyor. AB, NATO ile birlikte Avro-Atlantik camiasının temel direkleridir. Türkiye bu camianın vefalı bir üyesi olagelmiştir ve kararlılıkla öyle kalmalıdır. CHP olarak Amerikalı müttefiklerimizle, anlaştığımız alanlar üzerine yoğunlaşmaya ve anlaşmazlık alanlarımızı da azaltmaya yönelik saydam bir ilişki tesis etmeye çaba sarf edeceğiz.”“…Türkiye, bölgesel politikaları nedeniyle Avro-Atlantik camiasına mensup müttefikleri ile de arasına mesafe koymaktadır. İsrail ile bozulan ilişkiler, Türkiye’yi Orta-Doğu barış sürecinde anlamlı bir rol oynama olanağından mahrum kılmıştır. Türkiye Arap-İsrail anlaşmazlığında artık güvenilir bir aracı değil, bir taraf olarak algılanmaktadır ” diyor.
Cumhuriyet mitinglerinin Birgül Ayman Güler gibi coşkulu hatipleri milletvekili aday adaylık sürecinde Y-CHP’nin mumdan gemisinde bellek kaybının ibretlik örneklerini sergileyerek suskunluğa bürünüyor, dün dündür bugün bugündür sözünü çağrıştırarak..
Her şey bu güzel vatan için kaygılanmayın, size düşen tıpış tıpış sandığa gidip Y-CHP milletvekillerini seçmek, gerisini düşünmeyin, kasmayın, rahat olun. Ve sakın ola oyun bozanlık edip eleştirmeye falan da kalkmayın, uyumlu olun, bu oyunda bir rol kapmaya çalışın, merak etmeyin size de sıra gelecek nasılsa..
Ali Rıza Üçer
PROF DR. BİRGÜL AYMAN GÜLER ‘İN
14 NİSAN / TANDOĞAN MEYDANI – ANKARA CUMHURİYET MİTİNGİ KONUŞMASI
Bir Ankara’ya geldiniz ! Wasington ile Brüksel sarsıldı ! 1988 yılında Türkiye’ye şubeleriyle yerleşen Imf ve Dünya bankası bürokratlarınınnefesleri kesildi . ..
Bu derneğin başkanını , Amerikalı Bush’un “bizim oğlan” diyemediği paşaları , Askerinin kafasına çuval geçirtme ayıbıyla ezilmemiş subayları , şehitlerimizi , gazilerimizi , bağımsız Türkiye’nin güvencesi Kemalist orduyu bağrımıza basıyoruz
Buradayız ! Üniversitelerimizin ışığıyla buradayız . Yabancı dilde iş görme kıskacına düşmüş , sözleşmeli asistanlık sistemiyle bağımsız bilim adamı yetiştirme gücüne darbe vurulmuş , dört bir taraftan gericiliğin ve emperyalizmin hizmetine sokulmaya calışılan Üniversitelerimizle buradayız . Kurumlarını gericiliğe, Soros turuncusuna , emperyalizme teslim etmemek için direnen Rektörlerimizi bağrımıza basıyoruz ..
Memleketin savunması ABD’nin eline bırakılmışsa ,
Memleketin bütçesi IMF”ye teslim edilmiş se ,
Memleketin yönetimi Brüksel memurlarına terk edilmiş se ,
Türkiye somürgeleştiriliyorsa ,
Türkiye eyaletleştiriliyorsa ,
Türkiye parçalanmak isteniyorsa ,
Kemalist ordu konuşacak !
Üniversite konuşacak !
Yargı konuşacak !
İşçi , Köylü , Memur , Esnaf …
Kadın – Erkek , Genç – Yaşlı yollara düşecek , örgütlenecek .
Bağımsızlık bunu gerektirir !
Bu da yetmedi Cumhuriyetin başından beri homurdanan mıntıkacılar , eyaletçiler , bölgeciler , çeyrek yüzyıldır ülkemizin eyaletleşmesi için ardı arkası kesilmeyen denemeler yaptılar . 12 eylülün Amerikan mamülü “sekiz eyalet tutmadı ; 25 yıl sonra AB’nin 12 eyalet modeli yürürlüğe girdi .
Türkiye önce 12 , bunlar da kendi altında 26 bölgeye ayrıldı . İlk adımlar İzmir ve Mersin’de atıldı . Danıştay bu Anayasaya aykırı diyor; ilgililer Anayasa mahkemesine basvurdular .
Çıkar sahipleri çok ama çok kızgınlar !
Çok kızgınlar ! Çünkü Ajans kılığındaki eyalet planı , önceki planlar gibi yine bozulacak .
Demokrasi bunu gerektirir !
Demokrasi , Bağımsızlığın gerektirdikleridir .
Bu mitinge hazırlanırken , son mumdan gemiyi de tanıdık !
Şimdi , bugünlerde , bizim buluşmamızı kastederek , bizlere demokrasi dersi veriyorlar .
Dini inançları afyon gibi kullanıp halkı yoksullaştırırken kendileri servet içinde yüzen din tacirleri , Soros demokratlarıyla elele, tuhaf bir demokrasi tarif ediyorlar . Atlantiğin ötesinde yazılmış bir reçete okuyorlar . Bu reçetenin adı demokrasi projesidir . Demokrasi projesi Ukrayna ‘da Gürcistan da turuncu renkle zuhur etmişti ;
Irak’ta top-tüfekle işgal oldu !!!
Türkiye’de Cumhuriyeti soykırım ayıbıyla lekelemeye uğraşanlar tarihte aradıklarını bulamayınca , katledilen aydınlarımızı kullanarak turuncu darbe provalarına soyundular . Turuncu demokrasi , Ülkemizde , başına Amerikan sefirinin geçip yürüdüğü cenazelerimizde , yeni moda küçük – yuvarlak dövizlerin ardından sırıttı ! Sırıtması yüzünde dondu kaldı !
Amerikan mamülü turuncu demokrasi , karşımıza çıkarılan son mumdan gemidir .
Din tacirleriyle Soros demokratlarına göre Bush demokrattır , Bolivarcı Chavez darbeci …
Yabancı fonlardan beslenenler kendilerine demokrat diyorlar , bize darbeci ….
Biz darbeci değil , devrimciyiz . Bak burada turuncu yok , burası boydan boya Al – Bayrak …
“Siz farklısınız” dedikleri bizler birbirimize gelin – damat olmuşuz . Biz tarihimizle , inançlarımızla , geçmişimizle , düşlerimizle “biz” bizim kaderimize ortağız .
Bizim derdimiz ortak … Biz birbirine “öteki” değiliz . Bizim “ötekimiz” bellidir : bize öteki olan , komşlularımızın üstüne bomba yağdıran , öteye beriye tehditler savuran gerici batıdır ; bunun emellerine hizmet eden işbirlikçilerdir .
Bugün , burada , Tandoğan meydanında , son mumdan gemi de erimiştir .
Biz din tacirliğini ve soros demokrasisini , demokrasiye ihanet sayıyoruz .
Biz bugün burada , Cumhuriyet tarihimiz boyunca elimizden kayıp gidenlere üzülmeye son veriyoruz .
Biz bugün burada ulusal demokrasiyi , Türk demokrasisini inşa ediyoruz.