Milli Eğitim Bakanlığı Ajan Öğretmenlere kapı açıyor
Millî Eğitim Bakanlığı’nın, “Fatih Projesi” kapsamında İngilizce dersi için gelecek yıldan itibaren yılda 10 bin olmak üzere 4 yılda 40 bin yabancı öğretmen istihdam etmeyi planlaması da nereden çıktı?
MEB, ”Yabancı Dil Öğretiminin Geliştirilmesi Projesi’ hazırlamış. 5 yıl süreli ve yaklaşık 1,5 milyar TL’ye mal olacakmış bu proje.
İthal yabancı dil öğretmenleri neye hizmet edecek? Türkiye’de atanmayı bekleyen 350 bin öğretmen varken, eğitim fakültesi mezunları işsizken böyle bir kararın alınması da oldukça düşündürücüdür?
Milli Eğitim Bakanlığı, kendi yetiştirdiği öğretmenlere güvenmiyor da, yabancı öğretmenlere mi güveniyor? Eğer kendi yetiştirdiğiniz öğretmenlerin seviyesini yetersiz buluyorsanız, o zaman o yabancı öğretmenlere vereceğiniz ücreti, kendi öğretmenlerinizin yurt dışında yabancı dillerini ilerletmeleri/geliştirmeleri için sağlayınız. Yurt dışındaki bu eğitimlerden sonra da, eğittiğiniz bu gençleri Türkiye’deki okullarda istihdam ediniz. Türk gençliğine/milletine yatırım yapınız! Yabancı eğitmenlere değil! 1.5 milyar TL ile yurt dışında bir yıl süreli 75 bin gencimizin yabancı dillerini geliştirmelerini sağlayabilirsiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine soruyoruz: Bu ithal öğretmenlerin çoğunluğu hangi bölgelerde görev yapacak? Örneğin ağırlıklı olarak, Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’nde görev yapacaklar mı?
Bu görevlendirilecek öğretmenlerin bir kısmı, CİA ve Pentagon vb. kurumların eğitimlerinden geçmişler midir? Buralarda “özel” eğitim almışlar mıdır?
4 yılda ulaşılması hedeflenen öğretmen sayısı 40 bin olarak açıklanmaktadır. Açıkça soruyoruz: Gelecek öğretmenlerin acaba kaçı AJAN olarak görev yapacaktır!
Bu görev yapacak öğretmenlerin belki bir kısmına da vatandaşlık verilecektir. O zaman bu durumun vehameti daha da artacaktır.
Peşmergelerin Mossad ve CİA tarafından eğitilip, ajan olarak Türkiye’ye sokulduğu günleri unutmadık! Hatırlanacağı gibi o dönem 650 bin peşmerge Türkiye’ye girmişti. Bunların bir kısmı da ajan çıkmıştı!
O zaman adı peşmergeydi şimdi de “eğitim kadrosu” adı altında kamufle olmuş ajanlar, Türkiye’ye sokulmak isteniyor.
Milli Eğitim Bakanlığı alınacak öğretmenlerin kontrolünü/denetlemesini nasıl yapacaktır? Bu çok riskli bir durumdur.
Benzer uygulamalar bazı ülkelerde yapılmış olup, üstelik bunların sayısı 40 bin değil, 500-600 kişi ile sınırlı olmasına rağmen, ithal öğretmen alan ülkeler, aldıkları öğretmenlerin çoğunu ajanlık faaliyetleri nedeniyle sınır dışı etmişlerdir.
Türkiye’ye gelecek yabancı dil öğretmenlerinin birçoğunun asıl mesleği öğretmenlik değil. İçlerinde asker, doktor, mühendis vs. bulunmaktadır.
Gelecek bu kişilerin eğitim kadrosu adı altında aynı zamanda Misyonerlik faaliyetleri içersinde olacakları da çok açıktır. DİLİ itibari ile alınan bu kişilerin, kendi kültürlerini ve ideolojilerini Türk öğrencilerine empoze etmeyeceklerini kim garanti edebilir?
Türkiye’de eğitim üzerinde AB’nin ve ABD’nin bir takım projeleri var. Türkiye’de gençlerin milli manevi değerlerden uzaklaşması için yapılan çalışmalar, ithal öğretmenler vasıtasıyla zirve noktasına ulaşacaktır.
Türk öğrencilerinin çok zeki olmaları birilerini rahatsız etmektedir. Çocuklarımıza yedirdiğimiz gıdalara ve öğretmenlerine dikkat!
Atatürk’ün meşhur bir sözü var: “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz!” diye.
Biz de diyoruz ki, çocuklarımızı; TÜRK ÖĞRETMENLERE EMANET EDELİM, AJANLARA DEĞİL!
NOT:1- Bu yazı Hükümetin iyi niyetle yola çıktığı bu projenin sakıncalarını anlatmak için yazılmıştır. Hükümet elbetteki ajan ithal etmek istemez.Amacımız hükümeti itham etmek değildir! Alınacak öğretmenler “ajanslar” aracılığı ile temin edileceği için, alınacak öğretmenlerin içlerinde diyelim ki 1.000 kişisi ajan olarak sokulacaktır. Yoksa gelen herkesi ajan olarak görmek yanlış olur. Bunun sakıncalarını benzer projeleri uygulayan ülkeler gördüler ve terk ettiler.
Bizim yüzbinlerce işsiz gencimiz var: “Özellikle ingilizce hazırlık eğitimi almış, fakülte mezunu gençlerimiz yurt dışına bir yıl süreli olarak ingilizcelerini ilerletmeleri için gönderilebilirler” teklifini yaptık. Gelen yabancı öğretmenler 5 yıl süreli olarak geleceği söyleniyor. Oysa biz kendi gençlerimize yurt dışında eğitim aldırdıktan sonra bu ülkeye en az 25 yıl hizmet edeceklerdir. Bizim dediğimiz bir milyar doları kendi gençlerimiz için kullanalım.
NOT:2- Irak savaşının başladığı zamanlarda yabancı bir ülke elçiliğinin Türkiye’de açtığı ingilizce kursuna gitmiştim. Konuşma hocamız pilot binbaşı idi. Zaman zaman derslere gelmezdi, “görevdeydim” derdi. Bilmem anlatabildim mi?
Not:3- Ayrıca biz, TÜRKÇENİN bir dünya dili olmasını istiyoruz!
Erol Derman / FBKG / ON ALTI YILDIZ