Bize sahip çıkın, biz siziz!
Direniş bazılarına çocuk oyuncağı geliyor! Direnişin başlaması konusunda en radikal yazanlardan biri benim, adam; beni bile beğenmiyor; ”daha ne kadar bekleyeceğiz” diyor! Herhalde, ”hadi şimdi başlayın” diyecek halimiz yok! Alenen kendimizi kucaklarına atarsak davaya ne gibi bir faydamız olabilir ki…
Her içeri alınanı kendinden sanan ahmaklar ordusuyla bu işler olmaz! Bu arada yanlışlıkla bir deveyi içeri alsalar, onu bile davanın neferi sanacak olanları görüyorum, bazen ümitsizliğe kapılmıyor değilim.
Adam çıkıyor, ”Musa Anter’lerin devamıyız” diyor ve araya Uğur Mumcu‘nun ismini de sıkıştırıyor, bizim aslan ulusalcı da, ”yaşa varol” diye yırtınıyor! Böyle dava adamı ya da kadını olunmaz! Onun içindir ki, ”okuyun! Okuyun da bir şeyler öğrenin” diye yazıyoruz.
Sen direnişi, mitinglerle karıştırıyor olmayasın! Direniş başladığında sıcak yatağını bırakıp dağlara çıkacak mısın!
Bir de akıl var mantık var, bu işler böyle buralardan açık-açık, alenen ilan edilmez! Sen davaya mı hizmet ediyorsun! Yoksa davaya hizmet edecek olanların deşifre olmasına mı!
Öyle salon toplantılarında yüz, yüzelli kişi bir araya gelmekle olmaz bu işler; bizim davamız yani Kemalist devrim romantizmi kaldırmaz, ucunda memleket var, ucunda geleceğimiz var!
Kurtuluş savaşı şartlarıyla, bugünün şartları çok paralel değil. O zaman eline tüfeği aldığında düşman belliydi, işgal vardı! Şimdi kimlere silah doğrultacaksın! Bankaların duvarlarına mı? Yoksa petrol rafinerilerine mi!
Akıllı olmak ve adeta bir satranç oyuncusu edasıyla hamle yapmak, günümüz şartları açısından çok önemlidir. Direniş çocuk oyuncağı değildir! Sevdiklerini bir daha görmemeyi göze almaktır! Geri dönmemeyi göze almaktır! Sıfırın altında dağlarda dolaşmayı göze almaktır!
Buradan bizlerin daha fazla deşifre olmamıza neden olacak yorumlar yapmamaya dikkat edin! Her şey öyle alenen söylenmez! Cümle aralarında ki şifreleri çözün. Öyle iki blok yazısı yazmakla, iki tane yazı paylaşmakla direnişçi olunmaz!
Aynı davadan olduğunu sanan iki zattan biri, ‘çok ileri gidiyorsun’ derken, bir diğeri ‘yazarak daha nereye kadar’ diyebiliyor! Buyur buradan yak!
Okuyun! TGB saflarına katılın! İlk-kurşun’a ve benzerlerine destek olun! ADD’yi edilgenleştirenlerin elinden kurtarmaya bakın!
Öyle her içeri alınanı kendinden sanma! Sonra Silivri bir tek Tuncay’lardan ve Balbay’lardan ibaret değil!
Bu davanın içine sızmış ve sızması muhtemel o kadar çakal var ki bizlerin ekarte edilmesi an meselesidir! Aristokrat ve elit kesimin temsilcileri milyon dolarlık ihalelerle Atatürkçülük yaparken, bizleri onlarla karıştırmayın. Bu dava gerçekten derin bir bilgi ve öngörü gerektirmektedir! Medyanın pompaladığı isimlerden uzak durun! İşbirlikçi dinci taife kadar, Kemalizmi laiklikten ibaret gören işbirlikçi taifenin de ayırdına varmak ve ona göre mevzi almak çok önemlidir. Bu dava entellerin ve batıcıların sahip çıkacağı dava değildir.
Bu konuda yazmak için henüz erken ve seçimleri etkileyebileceği için şimdilik detayına girmeyeceğim. Ama şunu iyi bilin ki; dinci amerikancı işbirlikçilerle, laik amerikancı işbirlikçilerin kapışmasını davayla karıştırmayın! Çimen olmayın! Ve son olarak:
Bize sahip çıkın, biz siziz!
Cem Yağcıoğlu
İLK KURŞUN