Soner’e küfreden Şamil “Müslüman” olsa…
Ülke her gün ilginçleşiyor. Develer tellal, pireler berber oldu bu absürd masallar ülkesinde.
Ülke TV’de, Turgay Güler’in sunduğu En Sıradışı isimli programda, Ahmet Kekeç ve Şamil Tayyar gündemi yorumluyorlar.
“Ergenekon” sanıklarına attığı ve mahkemelerde defalarca çürütülen iftiralarla hayatını kazanan ve bir de üstüne üstlük kendini demokrasi kahraman ilan eden Şamil Tayyar , OdaTV hakkında yürütülen soruşturma kapsamında eline bir mektup geçirmiş onu açıklıyor.
Birileri Şamil Tayyar’a, Soner Yalçın’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na iletilmek üzere yazdığı mektubu iletmiş.
Mektuba göre Soner Yalçın CHP borazanlığına soyunacak bir “diğer yandaş medya” kurma hedefini açıklıyor ve bir dizi gazeteci ile birlikte Halk TV’yi devralarak, CHP’yi savunmak istediklerini belirtiyor.
“Diğer yandaş medya” ifadesini özellikle kullandık çünkü eğer Tayyar’ın gündeme taşıdığı mektup doğruysa, Soner Yalçın mektupta bu ifadeyi aynen kullanıyor.
Soner Yalçın’ın medya metodolojisinin kendine bağlı çemberler oluşturmak ve bu çemberler üzerinden belli yandaşlıklara , belli misyonlara soyunmak olduğunu zaten herkes biliyor.
Açık İstihbarat olarak OdaTV’yi “Bu yandaşlık, cemaat psikolojisi ile Tayyip Erdoğan ve şürekasından ne farkınız kaldı, muhalefetin kalitesini düşürmeyin” diye eleştiren bizleriz.
OdaTV’nin habercilik anlayışının ve dilinin hakaret sınırında dans ettiğini inkar eden de yok.
Ve eğer CHP’ye yazılan mektup doğruysa , bu yandaşlığı kurumsallaştırmaya çalıştığı da su götürmez.
Bunların hepsi gazete etiği adına tartışmalı hareketlerdir.
Bunların hepsi habercilik dili adına sorunlu yaklaşımlardır.
Bunların hepsi muhalefet adına akılsız, çiğ hamlelerdir.
Fakat bunlar SUÇ DEĞİLDİR.
Bunlar basiretsizliktir, akılsızlıktır ve hatta ahlaksızlıktır ama SUÇ değildir.
Hakaret suçu ile nefret suçu arasındaki farkı bilmeyen cahillerin önce bu ayrımı anlaması gerekiyor.
Sözkonusu En Sıradışı programını izlerken insanı dehşete düşüren ise Soner Yalçın’ı bu mektubu nedeniyle eleştirenlerin kurduğu şu cümledir :
“Bir gazeteci bir siyasi partiyi iktidara getirmek için çalışma yapabilir mi?”
El insaf!
Tayyip Erdoğan’ı iktidara getirmek ve orada tutmak için kurulan gazetelerde ve televizyonlarda çalışıp, orada kendilerine bahşedilen köşelerinden herkese her türlü iftirayı atanlar bunu diyor.
Şamil Tayyar utanmadan Soner Yalçın’ı CHP’nin emrine girmekle suçluyor.
Bunu diyen adam yıllarca Ethem Sancak’ın patronajı altında çalıştı. O STAR gazetesi yıllardır açıkca AKP’nin yayın organı olarak yayın yapıyor.
Ethem Sancak kim…
Tayyip Erdoğan’a hayranlığını açıkca dile getiren bir adam…
Ethem Sancak kim…
“Ergenekon” mahkemesine sunulan “Ergenekon” şemalarından birine göre “Ergenekon” üyesi patron…
Yani Şamil Tayyar’ın patronu hem Tayyip Erdoğan’ın hayranı , hem de o çok ciddiye aldığı “Ergenekon”da yeralan belgelere göre “Ergenekon” üyesi.
Ve Şamil Tayyar çıkmış Soner Yalçın’I bir grup gazeteci ile CHP’nin emrine girmekle suçluyor.
Soner Yalçın’ın dinine küfreden müslüman olsa…
OdaTV’nin kendisi hakkında yaptığı hakaretemiz yayınlar nedeniyle gözü kararmış histerik gazeteci tiplemesi Sevilay Yükselir aynı programda
“bu ODATV benim namusuma dil uzattı” diye haykırıyor.
Şamil Tayyar , Sevilay Yükselir’i destekliyor, hiç kimsenin hele anne olan bir kadının namusuna dil uzatılamayacağını söylüyor.
Doğru lafa bazen tek şey denir…O adamın ağzında işin ne?
Bunu lafı eden kim?
Canlı yayında Yazgül Aldoğan’a , “sokak kadını” diye hakaret eden Şamil Tayyar…
AKP’nin emrinde olan patronların emrinde çalışan Şamil Tayyar…
CHP’nin emrine girmeye çalışan Soner Yalçın…
AKP’nin emrindeki gazetecilere hakaret eden Soner Yalçın…
AKP’nin emrinde olmayanlara hakaret eden Şamil Tayyar…
Anlayacağınız bir varmış , bir yokmuş…
Bir Soner Yalçın mış, bir Şamil Tayyar mış…
Günün birinde bir uzak ülkeye , “ileri demokrasi” gelmiş..
Develer tellal, pireler berber olmuş.
Açık İstihbarat