Akbil hareketi
Mısır’da dolma bilgilerle isyana kalkışan halk ABD’nin görev değişimini devrim sanıyor.
ABD, ‘misyonu’nu tamamlayan Mübarek yönetimini yenisiyle değiştirmeye hazırlanırken, Mısır halkı devrim yaptığına inanıyor.
Nasır’a karşı kurulup desteklenen Müslüman Kardeşler yavaş yavaş sahne almaya başlarken ABD eğitimli Baradey de liderliğe soyundu!
Devrim değil GOP senaryosu
ABD, gözden çıkardığı eski müttefiki Mısır yönetimini yıkıp yerine yenisini getirmeye hazırlanırken, Mısırlı eylemci devrim yaptığını sanıyor. Nitekim, muhalif Müslüman Kardeşler, birlik hükümeti için görüşmelere başladı bile.
Tam 3 yıl önce ABD’de eğitilen muhalif liderler tarafından sokağa dökülen Mısırlı genç eylemciler, “ABD ajanı Mübarek defol” pankartları açarak, ülkeleri üzerine yazılmış olan Amerikan işi GOP (Genişletilmiş Ortadoğu Projesi) senaryosunun sadece bir piyonu olduklarını kanıtladılar. Aslında ABD, gözden çıkardığı eski müttefiki Mısır yönetimini yıkıyor ve yerine 1950’li yıllarda semirttiği Müslüman Kardeşleri getirmeye hazırlanıyor. ABD, 1950’li yıllarda Sovyetler’e yanaşan dönemin devlet başkanı Nasır’a karşı, Müslüman kardeşler örgütünü desteklemiş, önemli yardımlarda bulunmuştu. Örgüt, Nasır’a karşı başarısız bir suikast girişiminde bulunmuş, ardından yasaklanmıştı. Bugün de Mısır’da yasaklı olan Müslüman Kardeşler örgütü, geçici birlik hükümetini kurmak üzere harekete geçti. Müslüman kardeşler, başta Muhammed el Baradey olmak üzere önde gelen muhalefet liderleriyle görüşüyor. Aslında örgüt, daha birkaç gün öncesine kadar sessiz kalmış ve ayaklanmayı perde arkasından yönlendirmeyi yeğlemişti. Ancak birkaç gün önce hükümet istifa edince, ortaya çıktılar.
Mübarek direniyor
Muhalefet saflarında ülkenin kaderi yeniden çizilirken, Devlet Başkanı Mübarek de umutsuz direnişini sürdürüyor. Mübarek, yeni atadığı başbakan Ahmet Şefik’i muhalefetle diyalog kurarak demokrasiyi uygulamak ve ekonomide güveni yeniden sağlamakla görevlendirdi. Mısır’da yeni hükümet kuruldu. Savunma ve dışişleri gibi önemli bakanların yerlerini koruduğu yeni hükümette, maliye ve içişleri bakanları ise değiştirildi.
ABD eğitimli muhalif: El Baradey
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı eski Başkanı, 2005 Nobel Barış Ödülü sahibi Muhammed el Baradey (69), hukuk eğitimini Kahire Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra, New York Üniversitesi’nde uluslararası hukuk doktorası yaptı. 1964’te BM’de Mısır Daimi Temsilciliği’nde görev yapmaya başlayan El Baradey, UAEA başkanlığı’nı 1997’de İsveçli Hans Blix’ten devraldı. Başkanlıktan ayrılan El Baradey, Milli Değişim Birliği’ni kurarak, muhalif saflara geçti.
Eylemcillerin yakıp yıktığı başkent Kahire, tam bir savaş alanını andırıyor. Yakılan araçlar ve karakolların arasından geçip giden sıradan halk, yarın ne olacağını bilmiyor. Bugün büyük bir gösteri hazırlığı yapan muhalefet, Mübarek’i devirmekte kararlı görünüyor.
‘Milyonların protestosu’ geliyorspn
Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in kontrolü yeniden sağlamaya çalıştığı Mısır’da, polise tekrar sokaklara dönmesi talimatı verilirken, sokağa çıkma yasağı da genişletildi. Hükümet karşıtı göstericiler, Kahire’nin merkezindeki Tahrir Meydanı’ndan gece bile ayrılmayıp kamp kurdular ve genel grev çağrısında bulundular. Mübarek’in 30 yıllık yönetimine karşı gösteriler yedinci gününe girerken, protestocular bugün için de “milyonların protestosu” eylemi için çağrı yaptılar. Protestocular Mübarek gitmeden meydanlardan ayrılmama yemini ederken, Mübarek’in Ömer Süleyman’ı cumhurbaşkanı yardımcısı yapmasını, ayrıca yeni bir başbakan atamasını reddediyor. Ülkede tüm işaretlerin, protestocuların yalnızca Mübarek’in gitmesi halinde yatışacağını gösterdiği belirtiliyor. Protestocular ordunun da “Mübarek ile Mısır arasında tercih yapması” gerektiğini kaydediyorlar.
Müslüman Kardeşler’in önde gelen isimleri Essam el Erian (Sağdan 2.) ile Saad el Katatni (Soldan2.) son birkaç gündür eylemcilere katılıyor.
Müslüman Kardeşler kimdir?
Arapların geçtiğimiz yüzyılda içine düştüğü kimlik bunalımına tepki olarak Mısır’da doğan Müslüman Kardeşler örgütü, 1928 Hasan el Benna tarafından hilafetin yeniden oluşturulması savıyla kuruldu. Filistin’de Yahudilere karşı çatışmalara giren örgüt, 1940’lara gelindiğinde 500 bin üyeye ulaştı. Önce Mısır Kralı Faruk’a, sonra da Mısır’da yönetimi ele geçiren Nasır döneminde iktidar ile ters düşen Müslüman Kardeşler, Nasır’a açıktan muhalefet ettiler. Nasır’ın Sosyalist-Arap milliyetçiliği anlayışına karşı çıkan Müslüman Kardeşler, Nasır’ın bu ünlü doktrinine karşı Şer’i-Arap Milliyetçiliği’ni savunuyorlardı.
ABD ve CIA destekledi
Soğuk Savaş koşullarında Sovyet Rusya’ya yakın duran Nasır’a karşı ABD ve CIA tarafından desteklendikleri iddiaları da oldukça kuvvetlidir. Ancak, Washington’un yoğun desteğine rağmen 1954 yılında Nasır’a düzenlenen suikast girişiminden sonra faaliyetleri tamamen yasaklanan Müslüman Kardeşler, bu tarihten itibaren Suriye, Ürdün ve Kuzey Afrika’ya yerleşti.
Asker yağmacılara aman vermiyor
Askerler yakaladıkları yağmacıları kelepçeleyip, kaçmasınlar diye iple zırhlı araçlara bağlıyor.
Mısır’da yağma olayları devam ederken, askeri birlikler, yağmacıları sert bir şekilde engellemeye çalışıyor. Durumun kontrolden çıkması üzerine, İçişleri Bakanı polislerin görevlerine geri döneceğini açıkladı. Ülkede ordunun sokağa inmesi üzerine, bir süre önce polis, üslerine geri dönmüştü. Ülkede yağmalama olaylarının yanı sıra, cezaevinden firarlar da sık sık görülüyor. Cezaevlerinden kaçan mahkum sayısı binlerle ifade edilirken, kaçak mahkumların 1330’u yakalandı.
Devlet televizyonunun (ERTU) verdiği haberde, Başkent Kahire çevresinde bulunan ve isyan çıktığı belirtilen dört cezaevinde ordu birliklerinin kontrolü ele aldığı ve buralardaki mahkumların güvende olduğu belirtildi. Cezaevlerinden kaçanların sayısı hakkında ayrıntılı bilgi vermeyen devlet televizyonu, firariler hakkında bilgisi olanların yetkilileri uyarmalarını istedi.
Ateş açıldı
Mısır’da, Kahire-İskenderiye yolundaki El Kantur El Hayriye bölgesinde bulunan cezaevlerinden 3 binin üzerinde mahkumun firar ettiği ifade edilmişti.. Bazı televizyonlar kaçan mahkumlara askerler tarafından ateş açıldığını ve cezaevinin önünde bazı mahkumların öldürüldüğünü iddia etmişlerdi.