Yargıtay reformu ne anlama geliyor
Yargıtay Yasası’nda yapılan değişiklikle, işlerin hızlandırılması maskelemesiyle, Anayasa Mahkemesi ve HSYK’dan sonra iktidarın beklentilerine uygun bir Yargıtay yönetimi ve Yargıtay yaratılması amaçlanmaktadır. Hatta daha da ötesi, olağanüstü dönemlerdeki özel mahkemelerin izdüşümü niteliğinde adeta “Özel Yargıtay” kurulmaktadır.
Şöyle ki tasarının 7 nci maddesi ve tasarıya ekli 4 sayılı listeye göre, Yargıtay’da 137 yeni yüksek yargıç kadrosu ihdas edilmektedir. Mevcut 250 üyenin yaklaşık boş olan 20 üyesi de düşünüldüğünde, bu kadar sayıda Yargıtay üyeliği için, yeni HSYK seçim yapacaktır.
Söz konusu üyelik seçimleri yapılıp bu üyeler göreve başladıktan sonra ise, tasarının geçici 1 nci maddesine göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun da yeni baştan oluşturulması öngörülmüştür.
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu, mevcut Yasa’nın 18 inci maddesi uyarınca, Yargıtay üyeleri hakkındaki soruşturmaları yapan bir kuruldur. Ayrıca “yeni seçilen” Yargıtay üyelerinin veya zorunluluk durumunda Yargıtay üyelerinin görev yapacakları daireleri belirleyen bir kuruldur. Birinci Başkanlık Kurulu, seçilmiş sekiz ve bir de doğal üye olmak üzere, dokuz kişiden oluşmaktadır. Doğal üyesi, Yargıtay Başkanı’dır.
YARGITAY BAŞKANI GÖREVDEN EDİLECEK
Tasarıya göre, bugün Yargıtay Başkanı, bu durumu protesto etmek için görevden ayrılsa ve yeni Yargıtay üyeleri seçilmeden önce, Yargıtay dört yıl için yeni başkanını seçse bile, bu yeni Yargıtay Başkanı’nın görevi bile, bu tasarı yasalaşırsa sona erecek, Yargıtay’ın yeni başkanı, her durumda Anayasa’ya da açıkça aykırı olarak, yeni üyelerin katılımıyla seçilecektir.
Tasarının Geçici 1 nci maddesi ile Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’na tanınan yeni yetki uyarınca ise, Birinci Başkanlık Kurulu, mevcut Yasa’nın 18 inci maddesindeki yetkinin de ötesinde “iradilik koşulu aranmadan”, bütün üyelerin yani 387 yüksek yargıcın da çalışacakları daireleri belirleyebilecektir. Mevcut Yasa’nın bu konudaki 18 nci maddesi yürürlükte dururken, bu yetkinin tanınması, Yargıtay’ın sil baştan yeniden dizayn edilmesi demektir. Bu durumda, belirli davaların gideceği daireler, yeni baştan özel bir biçimde şekillendirilmektedir. Yani, belirli olaylar için özel mahkeme kurmanın da ötesinde, şimdi özel Yargıtay daireleri, “Özel Yargıtay” kurulmaktadır. Bu tabloda işlerin hızlandırılması göstermelik bir gerekçedir.
Daha da ilginci Birinci Başkanlık Kurulu’na seçilebilmek için halen gerekli, dört yıl üye olma koşulu da, Tasarının 13 ncü maddesi ile kaldırılmaktadır. Yani Birinci Başkanlık Kurulu’nun, diğer sekiz üyesi de çok büyük olasılıkla, yeni seçilecek üyelerden oluşacaktır ki, Yargıtay Yönetimi böylece, yeni seçilecek üyeler tarafından oluşmuş olacaktır. Böylece Yargıtay, yeni yapılandırılan HSYK’nın çizgisinin de ötesinde bir görüntü çizecektir.
FAŞİZM BİLE YAPMADI
Yaklaşık 160 yeni üyenin seçileceği de gözetildiğinde, tasarıda Yargıtay Üyelerinin seçilme yönteminde şeffaflık ve objektifliği öngörecek hükümlerin getirilmemesi de ayrıca dikkat çekicidir.
Bu durum Türkiye’de hiçbir darbe döneminde bile yaşanmadığı gibi, hiçbir faşist yönetimde bile gerçekleşmemiştir.
Yargıtay’ın çekirdeği, 1920 deki Sivas Geçici Temyiz Mahkemesi olup, sistemin hukuk çerçevesinde işleyebilmesi için, tasarı yasalaşırsa Sivas Geçici Temyiz Mahkemesi kurularak işle başlama seçeneği ortaya çıkmaktadır.
Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU
YARGI-SEN Kurucu Başkanı