Atatürk’ün “Muhteşem Yüzyıl”a bakışı
Osmanlı tarihinden bir kesit sunan “Muhteşem Yüzyıl” adlı televizyon dizisi nedeniyle bir tartışmadır gidiyor. Dizi daha yayına girmeden hemen harekete geçen “muhafazakar çevreler”, dizide Kanuni’nin “içki içmesine” ve “haremdeki kadınlara” büyük tepki göstererek, “Ecdadımız böyle gösterilemez!…” diye filmi protesto ettiler, etmekteler.
Osmanlı İmparatorluğu, 16. yüzyılda tarihçilerin “Klasik dönem” diye adlandırdıkları, Fatih-Yavuz-Kanuni döneminde üç kıtaya yayılan gerçek bir “dünya imparatorluğu” haline gelmiştir. Ancak 17. yüzyıldan itibaren başlayan çözülmeyle birlikte imparatorluk yavaş yavaş küçülmüş ve 20 yüzyılın başlarında da büyük bir gürültüyle yıkılmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışının temelde üç nedeni vardır: 1. Akıl ve bilimin ihmal edilmesi, 2. Dünyadaki hızlı değişme ayak uydurulamaması, 3. Emperyalist kuşatmayla çevrilmesi ve bu emperyalist baskıya dayanacak askeri, siyasi ve ekonomik güce sahip olmaması.
Neresinden bakılırsa bakılsın Osmanlı İmparatorluğu, Türk-İslam tarihi’nin en önemli siyasi oluşumlarından biridir. Bu yapıyı bütün yönleriyle anlamak, doğrularıyla ve yanlışlarıyla, bu yapıyı çözümlemek ve bu çözümlemeden dersler çıkarmak, Osmanlı İmparatorluğu’nun son üç yüz yılındaki “değişim ve dönüşümden” etkilenen Türkiye Cumhuriyeti için de yaşamsal bir zorunluluktur.