Mustafa Kemal’i vurana sosis, Türkleri hedefe alana iktidar!
Avrupa’da borç krizinin etkileri etnik milliyetçiliği, göçmen karşıtlığını ve İslamofobiyi körüklemeye devam ediyor. Artık göçmen karşıtı kampanya yapmayan partilerin başarı şansı neredeyse yok gibi. Sol partiler bile oy kaygısı ile ırkçı söylemlerin karşısında durmaya cesaret edememektedir. Avusturya, Almanya, İngiltere, Hollanda, Belçika ve son olarak İsveç’te göçmen karşıtı, ırkçı, aşırı sağ partilerin seçim başarıları, Fransa, Belçika ve Danimarka’da burka yasağı tartışmaları, Fransa’nın 700 Roman’ı sınır dışı etmesi, Almanya’da Merkez Bankası eski Yönetim Kurulu üyesi Thilo Sarrazin’in, “Müslümanlar ve göçmenler ülkeye zarar veriyor” şeklindeki açıklamaları yükselen ırkçılığın endişe verici gelişmelerinden ilk akla gelenler arasındadır.
Avusturya’nın aşırı sağcı Özgürlükler Partisi (FPÖ) 10 Ekim 2010 tarihinde yapılacak eyalet meclisi seçimleri için kampanyalarını yine ırkçılık ve yine Türkler üzerinden şekillendiriyor. FPÖ yeni kampanyasında seçim broşüründeki bir karikatürde 1683 Viyana kuşatmasını canlandırmaktadır. Karikatürde Kuşatma sırasında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana’ya dev bir minare dikmeyi planlıyor. FPÖ Başkanı Heinz Christian Strache ise “küçük bir çocuğa, “Eğer Mustafa’yı sapanla vurursan, sana bir sosis hediye edeceğim” diyor. Çocuk sapanla Mustafa’ya nişan alıyor ve hedefini vuruyor. Bu tarz bir kampanya ırkçı mesajı bir kenara bırakılsa bile çocukları şiddete teşvik eden yönüyle bile kabul edilemez ve ahlak dışıdır.
Bu kampanya FPÖ’nün ilk ırkçı kampanyası değil. Bir önceki Viyana seçiminde de FPÖ Camilere karşı çıkmış, “Viyana İstanbul olmayacak’’ sloganını kullanmıştır. FPÖ lideri Strache Başbakan Erdoğan’ı siyasi yasaklı hale getiren şiiri de kampanyasında kullanmaktan çekinmemiş ve bu dizelere göndermede bulunarak minare ve kubbe resimlerinin fona yerleştirildiği broşürlerinde “Viyana İstanbul olmayacak” sloganı ile oy toplamaya çalışmıştır.[1]
FPÖ’nün Viyana seçimleri kampanyasında kullandığı diğer ırkçı seçim sloganları ‘Viyana kanı için daha fazla cesaret’ ve ‘fazla yabancı unsur kimseye yaramaz’ da tepki toplamıştır. Sosyal Demokratlar (SPÖ) ise bu kampanyaya kan bağışında bulunarak cevap vermiştir. Toplam 20 milletvekilinin kan verdiği kampanyaya Türklerden de yoğun bir katılım olmuş ve kan bağışı ile hem tepki gösterilmiş hem de Avusturya ile Türk halklarının kardeşliğine vurgu yapılmıştır. [2]
FPÖ’nün bir diğer seçim kampanyası ise partinin Steiermark eyaleti seçimleri için yürüttüğü kampanya kapsamında internet sayfasında yayınlanan cami, minare ve müezzini vuran Moschee-Baba” (Camii-hoşçakal) isimli bir bilgisayar oyunu olmuştur. Oyunda minarede ezan okuyan müezzini vurarak puan kazanılmaktadır. Oyunun sonunda ise ekrana “Steiermark eyaleti camilerle ve minarelerle doldu. Bunun olmasını istemiyorsan 26 Eylül ‘de FPÖ’ye oy ver” mesajı gelmektedir.[3]
Avusturya’daki seçim kampanyasının çirkinliği ortadadır. Asıl tehlike ise yabancı düşmanlığını siyasi platforma taşınması ve bunun giderek daha fazla taraftar toplayabilmesidir. Öyle ki, 2006 yılında yapılan genel seçimlerde, seçim yarışında FPÖ ile Avusturya’nın Geleceği İçin Birlik Hareketi (BZÖ) birbiri ile rekabette yabancı düşmanlığının dozunu artırmış ve giderek daha da acımasızlaşmaktan çekinmemişlerdir. BZÖ, FPÖ seçmenlerini kazanmaya çalışırken giderek artan bir şekilde ırkçılığa başvurmuş, buna karşılık FPÖ ise kendi propaganda araçlarını rakibine kaptırmamak için ırkçılığın dozunu iyice artırmıştır.[4] Bu da yabancılar aleyhindeki sloganları ve yabancıların işlediği suçların artışı gibi konulara yapılan vurgunun artmasını beraberinde getirmiştir. Bu tarz kampanyalar ile yabancılar hedef alınmakta, suç işleyen çeteler, entegre olmak, çalışmak istemeyenler olarak nitelenmekte, ve sığınma hakkını suiistimal etmekle suçlanmaktadır. 2008 yılında gerçekleşen parlamento seçimlerinde ise BZÖ ve FPÖ gibi sağ partiler yine “Avusturya Avusturyalılarındır” gibi yabancı düşmanlığı sloganları altında seçime gitmişlerdir.[5]
FPÖ gibi partiler bu sloganların Avusturya’da oy toplayacağının bilincindedirler ve ülkedeki ön yargıları, korkuları tahrik etmekten ve bunları seçim malzemesi olarak kullanmaktan çekinmemektedirler. Diğer partiler ise yine oy kaygısı ile bu akıma karşı çıkmaya fazla cesaret edememektedirler.
Değerlendirme
Irkçılık, yabancı karşıtlığı ve özellikle de Türk düşmanlığının Avrupa’da hızla yükselişe geçmesi kaygı vericidir. Türklerin ötekileştirilmesinin ardındaki unsurun da İslami kimlik olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ama sebepleri ne olursa olsun ırkçılık bugün Avrupa’da bir virüs gibi hızla yayılmaktadır ve kısa vadede üstesinden gelinecek gibi de görünmemektedir. Öyle ki, bugün yabancı karşıtlığı üzerinden propaganda yapmak siyasi başarının ön koşulu haline gelmiş durumdadır. Avrupa’da İslam düşmanı olmayan ve göçmenlerin sınır dışı edilmesini istemeyen parti ve politikacıların seçim kazanma şansı bile kalmamıştır.
Avrupa medeniyetinin göçmenler tarafından tehdit edildiği, İslam ve demokrasin bağdaşmayacağı, İslam’ın Avrupa için tehdit olduğu söylemleri bugün Avrupa’da günlük konuşmalar arasına girmiştir. Ekonomik kriz sonucu ücretlerin düşmesi, çalışma koşullarının zorlaşması ve refah seviyesinin azalması göçmenlerin, özellikle Müslümanların, Avrupalıların yaşam standartlarının düşmesine yol açan tehdit unsurları olarak algılanmasına neden olmaktadır. Bu da yabancı düşmanlığının artmasına yol açmaktadır.
Avusturya’daki son gelişmeler ‘Viyana kapılarına dayanan Türk’ fobisinin hala atlatılamadığını da göstermektedir. Ancak Türkiye Viyana kapılarına dayanmak bir tarafa 50 yılı aşkın bir süredir Avrupa’nın kapısında bekletilmektedir. Buna karşın Hitler’in memleketi Avusturya, Avrupa’daki bölünmüşlüğü ortadan kaldırma ideali ile kurulmuş olan AB içinde Nazi hayaletini yeniden canlandırma çabalarından geri durmamaktadır.
[1] Patti McCracken, “Fear of the Other”, TCS Daily, 29 Eylül 2005, (Erişim Tarihi: 27 Eylül 2010)
[2] İhsan Ekici, “Irkçı Partiye Kanlarıyla Cevap Verdiler”, Radikal Gazetesi, 27 Ağustos 2010, (Erişim Tarihi: 27 Eylül 2010)
[3] “Ezan okuyan müezzin vurmaca oyunu!” , Milliyet Gazetesi, 3 Eylül 2010, (Erişim Tarihi: 27 Eylül 2010)
[4] “Avusturya’da Partiler Arası Yabancı Düşmanlığı Yarışı”, AB Haber, 24 Eylül 2006 (Erişim Tarihi: 27 Eylül 2010)
[5] “Avusturya Seçimlerinde Irkçı Sloganlar”, Deutsche Welle, 25 Eylül 2008 (Erişim Tarihi: 27 Eylül 2010
SİBEL KALEMDAROĞLU
FBKG